İlhan İrem deyince aklıma ilk gelen ‘Anlasana' adlı eseridir. Sürekli başa sararak dinlemişliğim çoktur.
Güneş Ülkesinin Karanlık İnsanları kitabında yer verdiği “İçinde utanmak kelimesi olmayan yeni bir lisan yarattılar” cümlesidir bir diğer aklıma gelenler arasında olan mesela.
Bir de bir röportajıdır, zihnimde belirli belirsiz hatırladığım. "Her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi..” diye başlıyordu. Biraz araştırınca hemen çıktı karşıma. 2017 yılında Sözcü’ye verdiği röportajda söylemiş o sözleri;
“Her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi. Hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz maalesef giderek bir batağa saplandı. Oysa yüz yıl önce geleceğin ufkuna bir gökkuşağı çizilmişti…”(İlhan İrem)
Kendisinin o gökkuşağını çizmeye devam ettiğini görüyoruz aslında çocuk şarkılarında. Hatırımda kalanların bir kaç tanesinin sözlerini paylaşmak isterim.
HER ŞEY GÜZEL OLACAK adlı şarkıda şu sözler geçer;
Bak bu rengarenk Dünya
"Doğa var ya!
İstanbul, Diyarbakır ve Antalya
İngiltere, Fransa ve İspanya
İnsanlar için her yer…
Bütün Dünya
Başka dilden konuşan insanlara
Sıcak bir merhaba de!…"
SEVGİ ÇİÇEĞİ’nde de şunları söyler çocuklara;
“Her şeyler ters gidebilir
Kim, nereden bilebilir
Sevdiklerin gidebilir
Olsun sen yine de sev
Her zaman iyi olmaz
Olursa kıymeti kalmaz
Sanma dünya yaşanmaz
Olsun sen yine de sev
İnan tek solmayan çiçek
Sevginin çiçeğidir
Bugün ektiklerinse
Yarın biçeceğindir…"
BENİ ADIM İNSAN’da ise;
“...Keşfede keşfede yürüyoruz güzel yaşamı...
Barışın mucidi acaba çok uzakta mı..?
Benim adım Pastör…
Benim adım Franklin…
Benim adım VonBraun…
Benim adım Sokrat…
Benim adım Hipokrat…
Benim adım Einstein…
Benim adım insan…”der.
Başka dilden konuşan insanlara merhaba diyen, sen yine de sev öğüdü veren, keşfede keşfede yaşamı yürümüş olan, benim adım insan diyen biri ölmüş olabilir mi?