Adamlar, doğudan bir yerlerden Türkiye’ye giriyor.

Taaa Aydın’a Muğla’ya kadar geliyorlar ve orada yakalanıyorlar.

Doğu Anadolu’nun sınırından buralara kadar kaç kilometre?

Bunca uzun olan yol boyunca hiç kontrol olmamış mı?

Bu cennet ülke, kaba bir söylemle dingonun ahırı mı?

Güney sınırımızdan da her gün bayrağa sarılı tabutlarla şehitler geliyor.

Yoksa savaşta mıyız?

Onu da bilemiyorum.

Ve neyin savaşını veriyoruz?

Onu hiç bilmiyorum.

Yoksa savaştayız da haberimiz mi yok?

Yoksa Ankara Hatay’ı, Kilis’i, Gaziantep’i, Şanlıurfa’yıgözden çıkarmış mı .

Türkiye’ye vizesiz girişlere Bulgaristan’ı da katıverdik.

9 Türk Lirası ile 1 Bulgaristan lirası alınabiliyor.

Kimliğini cebine koyan Bulgarların, vizesiz olarak rahatça yurda girmelerini sağladık hamdolsun.

Alışverişlerini yapıp rahatça yurtlarına dönecekler.

Vize mize istemeyeceğiz.

Peki, Bulgaristan da bizim yurttaşlarımıza ayni muamelede bulunacak mı?

Hayır.

Bizim dövize ihtiyacımız var.

Demek ki Bulgarların öyle bir sıkıntısı yokmuş.

Biz ne yapıyoruz?

Başımızı kaldırıp gerçekleri göremiyoruz.

Halimiz budur…

Hadi bir de çok ama çok çok iyi(!) bir haberle bitirelim;

Birleşmiş Milletler Türkiye’ye teşekkür etmiş.

Neden?

En fazla mülteci barındıran ülke imişiz de ondan.

Bu gazla bakalım ne kadar övüneceğiz?

Hadi hayırlı olsun…

Yarın Büyük Zafer’in 100. Yılı

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.