Gazeteci olmak öyle kolay iş değildir.
Kimseyi memnun edemezsiniz.
Eleştirirsiniz, tepki toplarsınız.
Översiniz tepki toplarsınız.
Ne yaparsanız yapın mutlaka size eleştiriler ve memnuniyetsizlikler gelir.
Maalesef ki günümüzde daha da arttı.
Bir belediyeyi översiniz, hemen size vay yağcı derler.
Eleştirirsiniz, ‘Muhalif’ derler.
Burada gazetecilere tek şey düşer.
Kimin ne dediğine değil, doğru olanı yazması gerekir.
Birilerine hoş görünmek veya sırf muhalefet olmak için yazmamalıdır.
Şeffaf ve tarafsız bir şekilde doğruları yazmalıdır.
Yoksa mesleğine de ihanet etmiş olur.
Eğer doğru ve faydalı işler varsa övmelidir.
Ama yanlış varsa da bu yanlış diyebilmektir..
Gazeteciler bunu yapmazsa maalesef gazeteci olmaktan da çıkarlar.
Böyle bir gün öncesi de gazetecileri konu almak istedim.
Şu anda herkes mesajlar yollayacak.
Açıklamalar yapacak.
Gazetecilere bana göre yanlarında olmak değil, işlerini özgürce yapabilecekleri ortamlar vermek daha doğru olur.
Bir yemek veya övgü yerine doğra habercilik yapana müsaade etmek bana göre hediyelerin ve övgülerin en güzelidir.
Ben çok da uzatmadan tüm gazetecilerin demeyeceğim.
Üç kuruşluk reklamı alayım gerişi bana ne diyen gazeteciler ve gazeteler hariç.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.