Yazımın başlığı neden müjde oldu?
Son haftalarımız çeşitli müjdelerle geçiyor ya!.
Ben de bir müjde vereyim dedim.
Hem yeni yıla hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına girme müjdesi benimki.
Yani somut olduğu kadar gerçekçi bir müjde.
X
Bugün 2023 yılının ikinci günü.
Dilerim bu yıl, bir önceki 2022 yılı gibi büyük sıkıntılarla geçmez.
Çünkü 2022 yılı, yoğun sıkıntılarla geçti.
Bu sıkıntılardan dolayı kimseyi suçlamaya gerek duymuyorum.
Çünkü iktidarı da suçlasanız, muhalefeti de suçlasanız ‘’Sen böylesin’’ diye hemen yaftayı yapıştırıyorlar.
Kısacası kimse suçunu üstlenmiyor.
Ben de suçu kendime ve kendim gibi sıradan yurttaşlara yıkıyorum.
Büyük usta Nazım’ın, yıllar önce suçluyu bulduğu gibi.
Güzel bir şiirinin sonunda ne diyor Nazım usta;
“Ve hala şarabımızı vermek için
Üzüm gibi eziliyorsak
Kabahat senin
Demeye dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin canım kardeşim.”
Haksız mı Nazım usta?
Hele de günümüze baktığımızda, O’na haksız demeye dilimiz varabilir mi?
Demek ki o günlerde de böyle miymiş?
Bu kadar olduğunu sanmıyorum ama kabahatin çoğunun bizde olduğunu da çok iyi biliyorum.
X
Evet, her yıl olduğu gibi gazetelerde en çok yer verilen haberler neler derseniz?
Hemen sıralayayım;
Yeni yılın ilk bebeği, yeni yılın ilk cinayeti, yeni yılın ilk zammı, yeni yılın ilk trafik kazası, yeni yılın ilk hırsızlığı, yeni yılın ilk intiharı.
Yeni yılın ilk coşkusunu(!) basın böyle vermiyor mu?
X
2023 yılının ilk yazısıyla, demokrasi getireceğine inanan aydınlık insanların ve tüm okurlarımın, gönlünden geçtiği gibi bir 2023 yılı yaşamalarını diliyor ve bir kez daha yeni yılınızı kutluyorum…