Ortaoyuncular tiyatro topluluğunun kurucusu ve Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden olan, Ferhan Şensoy’un vefat ettiğini öğrendim...
Kel Hasan Efendi’den günümüze gelen Ortaoyuncuları kavuğunu Münir Özkul’dan devralmış ve Rasim Öztekin’e devretmişti Şensoy.
Rasim Öztekin’in vefatında, sağlık durumundan dolayı anma törenine katılamayan Şensoy’un yazdığı bir mektup vardı. O geldi aklıma.
Mektupta şunlar yazıyordu:
“Kavuğumu ona devrettim. Ortaoyuncularda çok başarılı bir dönem yaşadı.
Kimi rahatsızlıklarından ötürü sahneyi bıraktı, kavuğu Şevket Çoruh’a devretti.
Günü geldi uçtu gitti gökyüzüne.
Kavuklu fotoğrafı asılı durur Ses 1885’te.
Bir gün ben de uçup geleceğim gökyüzüne.
Buluşuruz gökyüzünde neşeli bir meyhanede.”
Galiba ölürken yaşamaya devam etmek demek, bu olsa gerek. Ardında güzel şeyler bırakabilmek…
Bazen yalnızca bir çift söz, bazen de iki kelam bir vasiyet yazabilmek...
Şensoy’un ardında kalan değerli eserlerine ek olarak bıraktığı, içten bir mektup ve ettiği vasiyet gibi.
Şöyle diyor mesela;
"Hatay çay bahçesi kışlık bölümü
öyle gün ki kimse düşünmez ölümü
(...)
vasiyettir ağbiler
mezarcıdan çok gizli
çiçek çizin benim mezar taşıma"
Umarım bir çiçek de mezarcı ekler mezar taşına...