Bu haftaki yazımı siyasete ayırmadım.

Ortaca dan iki başarılı yönetici ,iki ayrı portre çizmek istiyorum.

Motivasyon toplantılarında konuşmacılar, kitaplarda yazarlar “önce iste” derler.

Bütün insanlar hayatta başarılı olmak ister ancak herkes başarılı olamaz.

Bazılarına göre başarının veya mükemmelliğin yolu da, modeli de bellidir.

Bu yolu ve modeli izleyen herkes başarılı olabilir.

Başarıya ulaşmanın çeşitli bakış açılarına göre farklı reçeteleri vardır. Bence başarıya üç temel adımla ulaşılır:

Birincisi doğru yöntem, ikincisi kararlılık, üçüncüsü de disiplin.

Gelelim konumuza.

Ortaca ve iki portre dedik.

2019 yerel seçimlerin de Ortaca’da beklenmeyen bir sürpriz yaşandı.

Cumhur İttifakı adıaltında AlimUzundemir Başkan seçildi göreve geldi.

Seçmenin ve halkın büyük kesimi resmen şoktaydı.

Çünkü Alim Uzundemir‘i ben dahil Ortaca nın yerlisi dışındaki seçmen kesimi tanımıyordu.

Kimdi ne iş yapıyor insanlar birbirlerine soruyor bilen, tanıyanlardan sorup öğreniyordu.

Kimine göre de siyasetin içinden gelmediği için ‘’Ne anlardı Başkanlıktan’’ deniliyordu.

Üstelik sağda solda görülen sosyal biride değildi.

Nasıl bir başkanlık sergileyecekti.

Öyleya Ortaca aynı zamanda iki önemli Beldesi ile dünyanın tanınmış turizm yeriydi ve Turizmciler de şaşkındı.

Buralarda durum ne olacaktı. Hizmet mi gelecekti yoksa duraklama döneminemi girilecekti.

Gelecek ne gösterecek merakla bekleniyordu.

Neredeyse üçüncü yıl dolmak üzere..

Alim Uzundemir’inOrtaca’ya kazandırdıklarını artık saymak istemiyorum.

Çünkü her şey ortada.

Bir profil çizersek.’’Ortaca da halkın içinden, hizmet eden Ortaca - Ankara arasında daha fazla nasıl hizmet alırım diye mekik dokuyan, stres den yollarda kalp krizi geçirip ölümlerden dönen, fakat yine de ‘’durmak yok yola devam’’ diyen ,sevilen gariban babası bir Başkan’’.

Festivaller, etkinlikler , Sosyal Tesisler, yapılan icraatlar gözle görülüyor.

Büyükle büyük,çocukla çocuk olmasını bilen Başkan Uzundemir’inbu göreve geldiğinde ne kadar başarılı olacağı hep merek ediliyordu.

Çizilen profil görsele dönünce her şey gözler önüne serildi.

Yeri geliyor çiftetelli oynuyor. Yeri geliyor bisikletli kortejin en önünde gidiyor. Bakıyorsun olması gereken her yerde,kısacası halkın içinde.

Alim Başkanın fırsat bulduğunda devamlı kitap okuduğunu ‘’ tam bir kitap kurdu’’ olduğunu da belki bir çokları bilmez.

Yani bir zamanlar içinden ne çıkacak diye beklenen kapalı kutudan bana göre bir Ortaca Sevdalısı Başkan çıktı.

‘’Beni göreve halk getirdi. Ben Halka hizmet ediyorum. Sevdamız Ortaca’’’ diyor .Uzundemir.

Kısacası onu geçmişte merak eden binlerce Ortaca’lı artık tanıyor ..

Aksini düşünenlerde tabikivar. O da onların düşüncesidir.

Saygıda duyarım.

Gelelim bir başka Öyküye.

Bu öykünün kahramanı Ortaca’nın mülki amiri.

Şehir girişindeki Nüfus tabelasında yazan her kişi ondan sorumlu.

Sayın Kaymakamımız Meral Uçar‘’

Prensip sahibi bir Kadın.. Yufka yürekli biranne . Otoriter ‘’Cesur Yürek’’.

Ortaca ya Kadın Kaymakam atandığında onu hep merak ettiler.

Taa memleketin bir ucundan geliyordu.

Kimilerine göre ‘’Sert bir kadınmış. Kimselerle görüşmezmiş’’ , gibi söylentiler duymuştum.

Gülmüş geçmiştim.

Çünkü ‘’Zayıf karakterli insanlar kuralcı prensipli yöneticilerden hep çekinir.’’

Bu meslekte Kenan Evren’den Turgut Özal’a. Süleyman Demirel’in den Bülent Ecevit’e kadar yani 30 yıllık profesyonel süreiçinde tüm lider ve eşrafını tanıdım.

SayınMeral Uçarhanım Kaymakam olarak Ortaca’mız da göreve başladığında kendisini tanışmak amacıyla makamında bende ziyaret ettim.

Ben dobra biriyim.

Meral Hanımın mesleğinde kazandığı tecrübe ile oturduğu koltuğu hak emiş aynı zamanda mütevazi bir ‘’Mülkiye Amiri ‘’olduğunu gördüm.

Tanımaktan da çok memnun oldum.

Sayın Kaymakamımız Meral Uçar hanım şu anda Ortaca da belki de en çok sevilen kişilerden biri.

Neden mi?

Makamındaki mesaisi dışında her gün mahalle mahalle dolaşıyor. Özellikle çocukları çok sevdiğini, yaşlı ve engelli insanlara, fakire fukaraya ,garibanaöyle bir destek oluyor ki, bir gittiği yaşlının ve hastanın evine tekrar tekrar gittiğinde ‘’ Kaymakam kızımız yine geldi ‘’ diyorlarmış.

Hem manevi hem ‘’Sosyal dayanışma vakfından’’ maddi destek ile yaptığı yardımlar ortada.

Mesaisinin dışında kalan saatlerini Ortaca Mahallelerinin ara sokaklarında önceden tespit ettirdiği bu insanlarla geçiren Sayın Kaymakamımız Meral hanım için ne söylesek, inanın azdır.

Daha dün okumadık mı onun maddi imkansızlık yüzünden, okulunu bırakmak zorunda kalan iki kız çocuğunu, masraflarını karşılayarak yeniden okula dönmesini sağladığını.

Meral Hanım..

İyi ki Ortaca’ya geldin. İyi ki Buradasın.

Evet iki güzel insan portresini çizmeye çalıştım bu hafta.

Biri Mülkiye amiri ,Kaymakam

Diğeri Yerel Yönetici, Belediye Başkanı.

Yaptıklarınıza karşın bu halkında size bir vefa borcu tabiki var.

Ne demiş bir bilge:

‘’YÜREĞİNDE HİSSEDERSEN MESAFE YOKTUR’’