Bu haftaki yazımda size yeni öğrendiğim bir kavramdan bahsetmek istiyorum.

Mindfulness.

Her birimiz günlük rutinlerimize çok odaklanıyoruz. Olması gereken neyse onu yapıyoruz sadece. Bu sırada da kendi duygularımızı unutuyoruz.

Günlük hayatımızda en son ne zaman anın tadını çıkardık?

Üzüntümüzü, sevincimizi, heyecanımızı gerçekten ne zaman hissederek yaşadık?

Zihnimiz sürekli geçmişe ya da geleceğe yöneliyor. Aslında geçmiş yaşantılarımıza, gelecek kaygılarımıza ya da hayallerimizle gitme meyilinde.

Yapılan bir araştırmaya göre insanlar zamanının %47’sini yaptıkları şeyden farklı bir şey düşünerek geçiriyor.

Dikkatimiz sürekli dağılıp bizim kontrolümüz dışındaki yerlere sürükleniyor.

Peki anın tadını çıkarmayı bilirsek? Tüm duygularımızı kabul edersek anın tadını çıkarabilir miyiz? Mindfulness ile evet.

Mindfulness en basit anlamıyla “şimdiki zaman farkındalığı” demek. Anda gerçekleşen duygu düşünce ve olayları bilinçli bir şekilde, yargılayıcı olmayan, nazik bir dikkat ile odaklanma ve izleyebilme becerisi. Bu izleme şekli her an herkes tarafından deneyimlenebilir. İsterseniz şimdi deneyebilirsiniz.

Sırtınız dik bir şekilde ve arkaya yaslanmadan sandalyeye oturun. İsterseniz ayakta da yapabilirsiniz.

Gözlerinizi kapalı tutun.

Tüm dikkatinizi nefesinize verin ve nefesinizin göğsünüzde mi yoksa karnınızda mı toplandığını anlamaya çalışın.

Nefes alış verişlerinizi takip edin ve normal olarak nefes alıp vermeyi sürdürün.

Nefes alırken dikkatinizi dağıtan düşünceleri fark edin ve bir yandan nefes almayı devam ettirin.

Bu durumu birkaç dakika boyunca devam ettirin ve meditasyon yaptığınızın bilincinde olun.

Böylece mindfulness ile dikkatimizin gittiği yeri yönetebiliriz ve tüm duygularımıza kucak açmış oluruz.

Yaşadığımız her anın tadını çıkaralım…