Afişleri gören "Dünya Kenti” nedir diye merak ediyor. Dünya Kenti olarak anılmak için  Dünya üzerinde yer işgal etmenin yeterli  olmadığını şükürler olsun idrak ediyoruz. Ancak; hedef belirlerken adını koyup ardını boş bırakmak da neyin nesi? Onu anlamakta zorluk çekiyoruz.

Muğla'nın "Dünya Kenti" olması için neye ihtiyacı var? Bu tanımı hak etmenin şartları ne? "Dünya Kenti Muğla” olarak kabul gördüğümüzde bunun Muğla'ya katkısı ne olacak? Bu hedef için nasıl bir rota belirlediniz? Aksiyon planlarınız ne? Bu planın zaman yönetimini nasıl ayarladınız?

Muğla'da yaşayan bir vatandaş olarak bilmek ve takip etmek isterim mesela, bu hedefe ne kadar yakınız? Bu hedefe giderken ne engel olarak önümüze çıkabilir? Neleri ne kadar zamanda ve kimlerle işbirliği yaparak çözersiniz?

Hedef, halkı da içine alacaksa afişi seminer çağrısı için kullanmak daha elzem değil mi?  Soruların yanıtlarını  içeren bir açıklama metni, bir tanıtım toplantısı veyahut bir anket çalışması gören, duyan, bilen var mı?

Uçup gidecek bir hayalse bu rica ederim Sefalet Endeksinde 5.sıraya yükselmiş ülkemin paralarını boşa harcamayalım. Kimsenin zaten seçim bütçelerine ya da özgeçmiş beyanlarınıza filan takıldığı yok. Mal varlığı beyanlarını inceleyip doğrusuna ulaşmaya çalıştığı da yok. Savcılık soruşturmaları falan hiçbir şey umurumuzda değil. Seçilenlerimize de onların atadıklarına da güvenimiz tam ve sağlam. Kuşkusu olan varsa rica ederim derhal kurtulsun bu gereksiz safsatalardan.

Ama nereye dönsek yüzümüze bakan "Hedefimiz: Dünya Kenti Muğla" ibaresi yani şimdi ne yapacağız?  Sorusunu doğuruyor. "Hedef Akdeniz" misal haydi hoppala çıkarsın yola Akdeniz'e. "Dünya Kenti" deyince ne tarafa gitmek lazım? Yönünü bilmezsen hareketsiz kalırsın! Hareketsiz kalmak için gerek yok dağa taşa yazı yazmaya!

Örneğin Londra, Paris, New York ve Tokyo dünyanın lider kentleridir. Bunlar ALFA dünya kenti. Ardından bir de  BETA dünya kentleri var. San Francisco, Sidney, Toronto ve Zürih.

Muğla'nın hedefi ALFA mı BETA mı? O nasıl oluyor acaba? diye soran, ALFA ne? BETA ne ki ? diye bakan kaç kişiyiz dersiniz?

Bak mesela Wikipedia diyorki:

Dünya şehirleri pek çok alt bölgeye/ilçeye ayrılmış olsalar da, bu şehirlerin tüm bunları tek çatı altında birleştiren uluslararası adları vardır. (Örneğin: İstanbul ve ilçeleri)

Uluslararası olay ve toplantılar ile dünya ilişkilerinde etkin rol oynama; önemli uluslararası kuruluşlara ev sahipliği yapma. (örneğin: Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'ne ev sahipliği yapan New York)

Metropolitan bir bölge içinde en az bir milyonluk bir nüfusa sahip olma.

Pek çok uluslararası havayolu şirketini bünyesinde barındıran bir uluslararası havaalanına sahip olma.

Otobüs, vapur, bölgesel demiryolu, hafif raylı sistem, ekspres yol, gelişmiş bir toplu taşıma gibi ileri bir ulaşım ağına sahip olma.

Uluslararası finans kuruluşlarının, hukuk bürolarının, büyük şirketlerin, holdinglerin, borsaların ya da dünya ekonomisinde önemi olan başka kuruluşların merkezlerine ev sahipliği yapmak.

Fiberoptik, Wi-Fi, cep operatörü, hızlı iletişim ağı gibi gelişmiş haberleşme altyapısına sahip olmak.

Müze ya da üniversite gibi dünyaca ünlü kurumlara ev sahipliği yapmak.

Sanat galerileri, film festivalleri, orkestralar, tiyatrolar, operaevleri gibi tanınmış kültürel merkezlere ev sahipliği yapmak.

BBC, Reuters gibi dünya çapında yayın yapan önemli yayın kuruluşlarına ev sahipliği yapmak.

En basit araştırma bir tıkla önümüze konan kriterler bunlar. Daha ayrıntılı olanları da ALFA, BETA ayrımında gizli.

Bu kapsamda "Hedefimiz Dünya Kenti Muğla" ise patlaklarıyla ünlü MUSKİ'ye , 1978'den kalma ağaç direklerle hizmeti aksatmamaya gayret gösteren AYDEM'e, Türk Telekom'a, bu çağda hala doğalgazı tüm ilçelere ulaştıracağım çabasında olanlara, deniz ve raylı sistemin örneğini gösterememiş mevcut düzende şoförlerin sırtında yük  olanlara, üniversitesi yakınında günümüz kriterlerine uygun sinemayı getiremeyenlere ve daha aklıma gelmeyenlere. Ama bu hedefte emeği geçecek cemi cümlemize Allah yardım etsin...

Hedef büyük, yol çetin, zaman dar. Şimdiye dek yaptıkları yapacaklarının garantörü olan tüm kurumlara büyük büyük muvaffakiyetler dilerim.

Özet, babannemden gelsin bu kez. Hep derdi ki " kendine bir hedef mi koyacaksın kızım; aman dikkat sekmeden uçma!"

Haydi selametle...