Çavdır’ın Hanları türküsünün bir de Fethiye ayağı vardır. Bunun öyküsü de kısaca şöyledir:

“Çavdır Yaylası’nda bir han yaptırılır. Bu Han’ı yaptıran kişi, Feridun Bey’dir. Hanın ahşap bölümlerini o zaman adı efe olarak ünlenmemiş olan Sırrı yapar. Bu inşaat sırasında Feridun Bey’in güzel gelinini gören Sırrı, kadına aşık olur ve onun ilgisini çekmeye çalışır, sonunda kadını, kendine bağlar. İnşaatı tamamlayıp, parasını aldıktan sonra, Ayşe isimli bu gelini kaçırıp, dağa çıkarlar. Dağlarda yıllarca kalırlar. Feridun Bey adamları ve yöre jandarması bunları arar, ama bulup yakalayamazlar, bu gelişme üzerine Fethiye’de bir başka” Çavdır”ın Hanları! Türküsü oluşturulur.”

“Şu çavdır’ın Hanları

Parıldıyor camları

Kör olasın Feridun Bey

Nasl kıydın canları(a)

Alıçlıdır kahpe dağlar alıçlı

Kızlar gitti karakola danıştı.

Doldur doldur Zeynep Hanım içelim

Yol verin Tozlu Bel’i geçelim,

Ardıç arasında biter budaklar,

Şeker şerbetine dönmüş dudaklar.

Ardıç arasında biten nanalar,

İnce belli kız doğurmuş analar.

Şu Çavdır’ın bükleri

Haydi ötüşür keklikleri

Hiç aklımdan gitmiyor

Feridun’un dedikleri

---

Köprünün altı miller

Aman kürek ister atmaya

Sırrı Efe gelmiş dediler

Haydi yürek ister tutmaya.

Aşamadım Tezli Bel’i kar deyi aman

Çok yastıklar kucakladım yar diye aman.

İlhan Kurt- Beşkazalı Sırrı Efe Yeni Dünya Yay- 2016 Fethiye

Fethiye yöresinde yaşamış Sırrı Efe’nin hayatını ve şahsına yazılmış türküleri bildiğimiz için bu türkünün Sırrı Efe ile pek ilgisi olmadığını söyleyebiliriz. Bu varyantta “Çavdır’ın Hanları” türküsündeki şahıslar alınmış, öykü değiştirilmiş, bazı yeni eklemeler yapılarak, türkü yöre türküsü yapılmaya çalışılmıştır. Yine Fethiye tarafında yakıldığı söylenen bir başka “Çavdır’ın Bükleri” türküsü vardır onunda sözleri bazı farklılıklarla aynıdır.

“Şu Çavdır’ın Hanları

Parıldıyor camları

Kör olasın Feridun Bey,

Nasıl kıydın canları(a)

Alıverin martinimi oymadan

Ben gidiyorum gençliğime doymadan.

Şu Çavdır’ın bükleri,

Haydi ötüşür keklikleri,

Bir omuzdan bir omuza

Aman da Ayşe’min melikleri.

Doldur doldur Ayşe gelin içelim

Gün doğmadan Tezli Bel’i geçelim.

Şu dağların üzümleri benlendi

Ben furuldum zaptiyeler dinlendi.

Eriver, eriver Erdoğan Aylar eriver

El duymadan gel koynuma giriver.

Kız Ayşe gelin incedir belin

Eller ne derse desin elimdedir elin.

Çatalçam başına koydum keseri

Gınamangomşular gençlik eseri.

Eniver eriver Erdoğan aylar

El duymadan gel koynuma giriver.

Derleyenler: Sami Gökmen- Özay Gönlüm

Türküye dikkat edilirse, “Çavdır’ın Hanları” Fethiye tarafında ”Çavdır’ın Bükleri” adıyla tanınmıştır. Fethiyeli Sırrı Efe adına yakıldığı söylense de bu türkünün Sırrı Efe’yle ilişkisi görülmemektedir. Burdur yöresine ait bu türkünün Fethiye’de birçok dizesinin değiştiğini görmekteyiz. Bu türkünün hem Burdur, hem Fethiye varyantlarının olması, yörelerin birbirine yakın olması bu geçişkenliği sağlamıştır. Ancak türkünün ilginç olan yanı, her yörede bir öyküye yaslandırılarak oluşturulmaya veya yöreye mal edilmeye çalışılmış olmasıdır. Ama türkünün asıl kaynağının Burdur, Tefeni olduğunu, diğer varyantların bu ana türküden alınarak yöreye yakıştırmaya çalışıldığını belirtelim