Geçen hafta İzmir’de olan deprem, yine 2 yıl önce İzmir’de olan büyük depremi hatırlattı herkese…
Buca ilçesi merkezli 4,9 büyüklüğündeki deprem herkesi ayağa kaldırdı.
Depremin yarattığı yıkım sadece fiziksel değil maalesef.
Depremin önceden kestirilememesi ve o anda yaşanan çaresizlik hissi, kişilerin üzerindeki etkisini daha da arttırıyor.
Deprem sırasında İzmir’de olan kişilerden biri de kardeşimdi.
Biz Muğla’da depremden habersiz uyurken, onun yaşadığı şeyleri düşünmek bile korkunç.
Sabah deprem haberini alır almaz onu aradığımda sesi o kadar kötü o kadar donuk geliyordu ki…
Depremin şiddetiyle uyandığında birkaç saniye şokla donup kaldığından bahsetti. Sonrasında zaten sokakta geçen bir gece..
Maalesef Türkiye fay hatlarından dolayı riskli bir deprem bölgesi. Deprem haritasına göre, Türkiye sınırları içerisinde Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu fay hattı (DAF) ve Batı Anadolu fay hattı (BAF) hatları geçiyor. Özellikle, kendi içinde 9 faydan oluşan Batı Anadolu fay hattı ve dünyanın en aktif fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu fay hattı nedeniyle, Türkiye'de çok sık deprem yaşanıyor.
Bu sebeple depreme her an hazırlıklı olmalıyız.
Depremden korunmanın tek yolu ise depreme karşı bilinçlenmekten ve olası depremlere karşı önlem almaktan geçiyor.
Öncelikle yaşadığımız evin depreme dayanıklı olup olmadığını öğrenmeliyiz. Bunun için depreme dayanıklılık testini bazı kurum ve kuruluşlar (belediyeler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, kaymakamlıklar, özel şirketler) yoluyla yaptırabiliriz. Bu sayede binanın zemininde ve taşıyıcı sistemlerinde bir sorun olup olmadığı, binanın yaşının ne olduğu, binanın fay hattına olan uzaklığı, geçirmiş olduğu depremler hakkında bilgi sahibi olabiliriz.
Ayrıca evde sabit durmayan eşyaları sabitlemek ve küçük bir deprem çantası hazırlamak da çok önemli.
Depremin oluşmasını engelleyemeyiz ancak tedbirlerimizi alarak kendimizi ve sevdiklerimizi koruyabiliriz.