Sahiller şemsiye, şezlong açtı.
Güneş yüzünü gösterince kumsallar ve sahiller şenleniyor. Ortalığı bir para kokusu sarıyor ki.
Maliye tetikte, kumsala şezlong ve şemsiye atan turizmcileri bekliyor, ecrimisil alacak.
Maliyeci ecrimisili alınca , işgalcisine de gönlüncedoludolu şemsiye ve şezlong doldurma hakkı doğacak.
Milletin malı nakite çevrilirken milletin fakir olanları da seyredip, mutlu olmaya çalışacak.
Güya; Anayasa 43. Maddesinde “Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” derken, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Yönetmeliği de;
“KIYI HERKESİN EŞİTLİK VE SERBESTLİKLE YARARLANMASINA AÇIK OLUP BURALARA HİÇBİR YAPI YAPILAMAZ. DUVAR, ÇİT, PARMAKLIK, TELÖRGÜ, HENDEK, KAZI VE BENZERİENGELLER OLUŞTURULAMAZ…” demekte ise’ de diyor işte;
Anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz, kanun çiğnenmek için vardır. Lafları da bizim kültürün birer parçası haline gelince: Herkesin birer kereden seksen beş milyon kez deldiği şey Anayasa değil kevgir yasa bile olamıyor.
Bir kamu kurumumuza bir güzel parmaklıkla çevirip içerisine büfeler yerleştirdiği alanda çitin üzerine ‘vatandaşa serbesttir’ yazarak, tebessüm etmemizi sağladığı için teşekkür etmeyi!!! bir borç bilirken, darısı denizin dibine kadar şemsiye ve şezlong döşeyerek adım dahi atılamayacak hale getiren diğer parmaklıklı ya da kordonla çevrili ya da elinde makbuzla eleman görevlendirmiş firmaların başına,
Haa bir de Anayasa ve Kıyı Kanun ve Yönetmeliğinin uygulamakla yükümlü kurumlara da saygı ve sevgilerimle.