KÜSTÜN MÜSÜN YARİM BANA?

HİÇ BAKMIYORSUN BU YANA.

BİRAZ OLSUN BENİ ANLA

BARIŞALIM BARIŞALIM HEY!

BABAN ÇIKMIŞ KARŞI DAMDA,

AKŞAMLEYİN KARANLIKTA,

KÖR NECİB’İN SAMANLIKTA,

BULUŞALIM BULUŞALIM HEY!

KOYUN KUZU SÜRDÜM DAĞA,

YÜRÜYELİM HAYDİ YAYA,

GEL GİDELİM SİZİN BAĞA,

BULUŞALIM BULUŞALIM HEY!

SENSİZ GEÇMEZ BENİM GÜNÜM,

SENİ GÖRÜNCE HOŞ GÖNLÜM,

ABBASİ’YİM HEMEN HER GÜN,

GÖRÜŞELİM GÖRÜŞELİM HEY!

Aşıklık kültür dünyamızın en önemli yaratıcı kaynağıdır Aşıklar söz ustası bilgelerdir. Sözü sanatkarane kullanırlar. Aşkı, doğayı, özlemi, gurbeti en güzel anlatan onlardır. Abbas Balcı, beslendiği bu zengin gelenek sayesinde, tema ve konu dünyası zengin besteler yapmıştır. Bu nedenle, her konuda ve her temada türküler vermeye çalışmıştır. Doğduğu topraklara duyduğu özlemi, Anadolu’nun zenginliğini, gelip yerleştiği Muğla coğrafyasından aldığı esintileri,kendi şiir dünyasına taşımıştır. ”Menteşe Dağları” şiirine bakalım.

MENTEŞE’NİN DAĞLARI,

BİR BAŞKADIR BAHARI,

BURAM BURAM KOKUYOR,

BAHÇELERİ BAĞLARI.

AH MENTEŞE MENTEŞE,

BU AKŞAM GELDİK SİZE,

GÜLELİM OYNAYALIM,

EĞLENEYİM BU GECE.

DEREDEN AKAR SUYU,

GENEK’TEN GELİR SOYU,

DOKUZÇAM’DAN GEÇİYOR,

MUĞLA’YA GİDEN YOLU.

Nakarat

BAKIR DÖVER USTASI,

HALI DOKUR KIZLARI,

ÇOK ÇALIŞKAN OLUYOR,

MENTEŞE’NİN ESNAFI.

Nakarat

MENTEŞE’NİN SOKAĞI,

İNER BAŞTAN AŞAĞI,

HEP GURBETE GİDİYOR,

MENTEŞİ’NİN UŞAĞI

Nakarat

ABBASİ’NİN NEŞESİ,

SABAH GÖRÜR GÜNEŞ’İ,

FESTİVALE DÖNÜŞTÜ,

YERKÜPE’NİN GÜREŞİ.

Nakarat

Abbas Balcı oldukça üretken bir ozanımızdır. Genç yaşta başladığı ozanlık geleneği süresince, çok sayıda kendi mahlasını taşıyan türküler üretmiştir. İdeolojik bir anlatımı yoktur, işçi sorunları, madencilerin emeği, onun temiz duygularıyla anlatım bulmuştur. Hayata karşı yer yer sitemleri olsa da, insanların ümitlerini yeşertme yönünde çabaları vardır. Her ozan gibi o da haksızlıklara karşı olmuş, bu düşüncelerini açıkça belirtmiştir. Onun şiirlerinde Çorum ve ağırlıklı olarak Muğla mekan olarak alınır. Diyebilirim ki Muğla’nın her yöresini anlatma gayreti içinde olmuştur. ”ANLATMAYA SÖZ YETER Mİ?” Şiirinde Muğla güzellikleri vardır.

TÜRKÜLERLE GARDAŞ OLMUŞ KARABAĞLAR’I,

DAMLA DAMLA AKAN ZEYTİN YAĞLARI,

YAŞAMAYA TAT VERİYOR BAĞLARI,

ANLATMAYA SÖZ YETER Mİ GÜZEL MUĞLA’YI?

FEFHİYE BİR BAŞKA AKDENİZ’İN BATISI,

DEMİRDEN YAPILMIŞ SERASININ ÇATISI,

TURİZM CENNETİ AÇIK DURUR KAPISI,

ANLATMAYA SÖZ YETER Mİ GÜZEL MUĞLA’YI?

ABBASİ’YİM GÖÇ EYLEDİM SEKSEN ALTIDA,

İKAMET EYLEDİM GELİP BAYIR’DA,

ÇOK GÜZEL DOSTLUK EDİNDİM KENDİ DALIMDA,

ANLATMAYA SÖZ YETER Mİ GÜZEL MUĞLA’YI?

On dörtlükten oluşan bu türkü sözleri, diğer şiirleri gibi hece ölçüsüyle yazılmıştır. Şiir, Muğla’yı her yönüyle anlatan bir güzellemedir. Aşık, türkülerinde bütün yöreyi kucaklayan bir anlatım sergilerken, yörenin her tarafını güzellikleriyle ve yaşantısıyla vermeye çalışır. Zaten aşıklar, Türk kültür tarihinde usta- çırak ilişkisine göre yetiştiklerinden, geleneği devam ettirirler. Bu geleneğin temsilcilerinden biridir Abbas Balcı. Aşıklardan bazıları, aşıklığı pir elinden bade içerek kazandığını söylerken, bazıları usta yanında yetişerek bu unvanı almıştır. Bunlar aynı zamanda saz çalarlar, hem kendi, hem de diğer ozanların türkülerini söylerler. Bu türkülerinde her türlü konuya ait söylemleri vardır. Balcı’nın da kendi türkülerini kendisi bestelemiş ve söylemiştir.