Benim gibi düşünmeyenlerin fikirlerine, kanaatlerine her daim saygı gösteririm. Fakat karşımdaki kişilerin samimî olmaları şartıyla… Büyük uğraşları, millî benlik davaları gündelik hırslara ve aşağılık çıkarlara siyaset oyunlarına karıştıranların görüşleri saygıya lâyık değildir.

Bazı insanlar var etrafta, Kendilerine efendi yaratmaktadırlar. Efendisinin buyruğu ile bugün bunu söyleyen, yarın onun tam zıddını söylemekten de çekinmeyen. Çünkü bu insanların bir Fikri, Bir düşüncesi, Bir duruşu yoktur. Onlar için tek önemli olan şey, kendi şahsî menfaatleri, rahatları, zevkileridir.

Lüks dairelerde, bol paralı, lüks otomobillerde, konfor ve daha nice rahat olgular ancak efendinin emrini yerine getirmekle sağlanmaktadır. O halde yapılacak tek şey vardır. Yaratılan efendinin arzularına göre hareket etmek ona göre konuşmak, ona göre yazmak ona göre davranmak gerekmektedir. Bu insanların ne ülkeye, Nede yaşadığı şehre gram faydaları yoktur. Bunlarda Vatan, millet, Atatürkçülük gibi göstermelik duyguların hepsi sahtedir. Onlar bu duyguları, kullanarak yıllardır bulundukları yerlerde, saltanat sürmektedirler. Vatanını gerçekten seven insan, çıkar menfaat gütmeyen insandır.

Biz Gariban ATATÜRKÇÜLER fikirlerimizi ulu Orta, yazıp söylediğimiz için bazı efendi severlere sevimsiz görünüyoruz. Ben siyaset yapmıyorum. Siyaseti bilmiyorum. Çünkü benim davam bir yerlerde koltuk kapmak veyahut bir duble rakı tokuşturmak değildir.

Benim davam kurtuluş savaşında düşmanı, topraklarımızdan Atan, bana bağımsız olmayı hediye eden ULU ÖNDER ATATÜRKÜN davasıdır. İnandığım CUMHURİYETİN VE EZİLENLERİN davasıdır.

Benim gibi çok büyük bir kitle var ki, inanmış kimsesizler olarak daha bir yere toplanıp da davamızın gidişatı ve önemi için bir takım fikirleri kağıt üstünde tespit ederek , anlayış ayrılıklarımızı ortadan kaldıracak bir teşebbüste bile bulunamıyoruz.

İş rakı sofrası, kurmaya geldiğinde ise, hepimiz çakma lider oluveriyor, İş siyaset olarak GERÇEKTEN ATATÜRKÜN davasına sahip çıkmaya geldiğinde, körler sağırlar birbirini ağırları oynuyoruz.

Davaya sahip çıkmak, isteyenler ordusu olarak artık menfaatçi ve sahte dava adamlarına inanmayı onlarla hareket etmeyi bir an önce bırakmalıdır.

Gariban ATATÜRKÇÜLERLERİN sırtından inmeli, sahte dava adamlığı oynayan tiyatro sanatçıları susturulmalı, davanın gerçek sahibi Gariban ATATÜRKÇÜLER söz sahibi olmalıdır.

Bunun içinse çok, çalışmamız gerekmektedir.