Muğla yöresinde çok beğenilen, ülkemizde de çok sevilen ve Muğla türküsü olduğunu herkesin bildiği “Ormancı Türküsü” vardır. Türkünün çıkmasına neden olan olay Muğla’ya bağlı Gevenes Köyü’nde Ormancı’nın bir şahsı öldürmesi üzerine Pisili kemancı Tahir Usta tarafından yakılmıştır. Muğla yöresine ait olan Ormancı Türküsü’nün aslı yani sözleri şöyledir.

“Çıktım Belen Kahvesi’ne baktım ovaya,

Bay Mustafa çağırdı dama oynamaya.

Ormancı da gelir gelmez yıkar masaya(ı)

Laf anlamaz Ormancı çekmiş kafaya(ı)

Aman aman ormancı, yaktın ormancı

Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.

Gevenes’in suları hoştur içmeye

Ortasında köprüsü var gelip geçmeye

Tevfik’imi vurdular hiç mi hiçine

Yazık ettin Ormancı köyün gencine.

Nakarat

….”

Ormancı Türküsü’nün, Burdur’a taşınmış tarzının sözlerine bakalım.

Çıktım tepelere baktım ormana

Bay Mustafa oturmuş dama oynamaya

Dama oynamak değil maksadı adam vurmaya

Genç yaşımda yedin beni ormancı.

Kereviz’in köprüleri dardır geçilmez

Suları soğuktur kandan içilmez

Ormancıya çekil dedim yoldan çekilmez,

Genç yaşımda yedin beni Ormancı.

Yusuf Erkan- Cum. Dönemi Teke Yöresi- 2014- İstanbul

Muğla yöresindeki Gevenes Köyü’nün ismi, Burdur söyleminde değiştirilip Kereviz yapılmış, bazı dizelerin sözleri değiştirilmiş, ama bunu bir taşınma türkü konumundan bu değişiklikler kurtaramamıştır.

Bazı türküler taşınırken büyük değişikliğe uğrar. Türünün orijinalliği kaybolur. Bu özellik türkünün doğduğu kaynağından bozulmasına neden olur. Örneğin Muğla, Fethi’ye tarafında söylenen bir” Buhurcular’ türküsü vardır. Bu türkünün ilk dörtlüğü şöyledir.

Buhurcular Ak Gedik’ten ünledi of

İnce Memetkulak verdi dinledi of

Çadır da kurdum şu yaylanın düzüne of

Alı da verin aynalı mavzeri yüzüme of.

Muğla Fethiye yöresine ait türkünün sözlerine baktığımızda İnce Memet ismi geçmektedir. Anlıyoruz ki türkü bu kişi üzerine yakılmıştır. “Buhur” sözcük anlamı olarak tütsü çıkaran otun nazara iyi gelen dumanıdır. Bir de Buhurcular adlı bir Türk boyu vardır.

Burdur’da bu türkünün yörede yaşamış Buhurcu Efe’ye yazıldığı söylenmektedir. Onun Muğla Türküsüne benzeyen ilk dizesi ise şöyledir.

Buhurcular Ak Gedik’ten ünledi

Koca Mustafa Efe kulak verdi dinledi

Zaptiyenin kulağını enedi

Ver elini İnce Memet gidelim.

Bu dörtlükte İnce Memet yerine, kulak verip dinleyen Koca Mustafa Efe geçmekte, sondizede İnce Memet ismi zikredilmektedir. Söylentiye göre Buhurcu Efe’nin çetesinde İnce Memet, Koca Mustafa Efe gibi zeybekler yer alırlardı. Yine söylentiye göre İnce Memet ve Koca Mustafa Efe yakalanıp idam edilmişlerdir. Muğla türküsünün öyküsünde ise İnce Mehmet bir arkadaşı tarafından vurularak öldürüldüğü belirtilmektedir.

Türkülerin taşınması normaldir, ancak taşınan türkü melodisi ve türküsüyle olursa bir karışıklık olmaz, ama aynı melodiyle söylenen türkünün mekanını ve sözlerini değiştirmeye kalktığınızda, türkünün aslından bozulmuş bir kopyası ortaya çıkıyor ki, bu da haz vermez. Üstelikte günün birinde bunun çalıntı veya bir yöreden taşınmış olduğunun anlaşılması ise, yöre insanında bir aldatılma duygusunun da oluşmasına neden olur.