Gündem

Muğla’da içme suyu Skandalı Ahmet Aras’lı Büyükşehir Belediyesi halka su diye zehir içirmiş

Uzmanlar uyarıyor: “Bu sular uzun vadede kansere, böbrek yetmezliğine ve çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açabilir.” Turizmin merkezinde halk sağlığı tehdit altında, ama Belediye Başkanı Ahmet Aras sessiz.

Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’nün 2024 ve 2025 yıllarında gerçekleştirdiği su kalite denetimleri, Türkiye’nin turizm cenneti olarak bilinen Bodrum, Datça, Milas ve Seydikemer’de büyük bir halk sağlığı skandalını ortaya çıkardı.

Toplamda 14 farklı içme suyu şebekesinden alınan numunelerde yüksek oranda klorür, sodyum, nitrat ve demir tespit edildi. Değerler hem Sağlık Bakanlığı’nın hem de Dünya Sağlık Örgütü’nün güvenli limitlerinin üzerinde.

Söz konusu bölgelerde içme suyu hizmeti, CHP’li Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın başında olduğu MUSKİ (Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi) tarafından sağlanıyor.

UZMANLAR: BU SU İÇİLMEZ, SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Koç, yapılan tespitlerin ciddi olduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu: Yüksek nitrat oranı özellikle bebeklerde ve çocuklarda ‘mavi bebek sendromu’ denen ciddi oksijen yetersizliğine neden olur. Demir ve klorür oranı fazla olan sular uzun vadede kanser, hipertansiyon ve böbrek rahatsızlıklarına zemin hazırlar. Bu oranlarla karşılaştığımızda belediyelerin acil önlem alması gerekir.”

Benzer şekilde Türk Tabipleri Birliği’nden bir halk sağlığı uzmanı da şu ifadeleri kullandı:“Bu tarz su kaynaklarının kullanımı kısa vadede mide-bağırsak enfeksiyonlarına, uzun vadede ise nörolojik sorunlara yol açabilir. Suyun bu haliyle içme ve pişirme amacıyla kullanılması bile son derece risklidir. Yüksek nitrat içeriği çocuklarda oksijen taşıma kapasitesini bozar. Sodyumun bu denli yüksek olması özellikle yaşlı ve kalp hastaları için ciddi risk taşır. Bu suyun yemek pişirmede kullanılması bile tavsiye edilmez.” dedi.

TTB'nin çevre sağlığı komisyonundan bir üye de şu açıklamayı yaptı: Bu değerler MUSKİ'nin ‘su sağlıklıdır’ açıklamasını çürüten bilimsel kanıtlardır. Suya dair halktan bilgi gizlenmiş olabilir. Bu hem halk sağlığı hem de etik sorumluluk açısından vahim bir durum.”

SAĞLIKSIZ SUYUN YARATTIĞI RİSKLER

Sağlık otoriteleri ve akademik yayınlara göre, içme suyunda yüksek kimyasal madde oranlarının yaratabileceği başlıca riskler:

Nitrat: Bağışıklık sistemini baskılar, çocuklarda siyanotik hastalıklar (mavi bebek sendromu) görülür. Uzun süreli maruziyet kanserojen etkiler taşır.

Sodyum: Damar sertliğine, hipertansiyona, kalp-damar hastalıklarının şiddetlenmesine yol açar.

Klorür: Sindirim sistemi rahatsızlıkları ve ağız kuruluğu gibi etkiler yaratabilir.

Demir: Suya metalik tat verir, borularda tortulaşma yapar, aşırı maruziyet karaciğer ve mide sorunlarına yol açabilir.

BİLİMSEL OLARAK KANITLANDI: DEĞERLER GÜVENLİ LİMİTLERİN ÜZERİNDE

Tespit edilen kimyasal maddelerin sınır değerleri ve riskleri şöyle:

Madde

Tespit Edilen Değer (Bazı Noktalarda)

WHO/Sağlık Bakanlığı Sınır Değeri

Sağlık Riski

Nitrat (NO₃⁻)

60–90 mg/L

50 mg/L

Bebeklerde mavi bebek sendromu, yetişkinlerde kanser riski

Sodyum (Na⁺)

250–350 mg/L

200 mg/L

Hipertansiyon, kalp hastalarında risk

Klorür (Cl⁻)

350–450 mg/L

250 mg/L

Tuz tadı, sindirim bozuklukları, böbrek yükü

Demir (Fe²⁺)

0.6–1.2 mg/L

0.3 mg/L

Mide rahatsızlıkları, renk-tat bozulması

Kaynak: DSÖ, Sağlık Bakanlığı İçme Suyu Standartları Tebliği, EEA (Avrupa Çevre Ajansı) Raporları

CHP’Lİ BAŞKAN ARAS YÖNETİMİNDEKİ MUSKİ SORUMLULUĞU REDDEDİYOR

Skandalın ardından kamuoyu MUSKİ’den tatmin edici bir açıklama beklerken, kurum su deposu sorunlarını geçmiş yönetimlere bağladı. MUSKİ, birçok deponun kendilerinden önce farklı kurumlarca yapıldığını, bazı yapılar üzerinde fiziki tasarruflarının olmadığını iddia etti.

Ancak bu açıklamalar, belediyenin 10 yılı aşkın süredir su altyapısından sorumlu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Özellikle yaz aylarında nüfusu milyonları bulan Bodrum, Datça ve Milas gibi ilçelerde, temiz içme suyuna erişim hakkının ihmal edilmesi, idari bir skandal olarak değerlendiriliyor.

SADECE TURİZM DEĞİL, HALKIN SAĞLIĞI DA ZARAR GÖRÜYOR

Muğla, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın sayılı turizm destinasyonlarından biri. Ancak bu kriz, sadece bölge ekonomisini değil, halk sağlığını da doğrudan tehdit ediyor.

Tüketici Hakları Derneği temsilcisi Av. Neşe Aksoy, “Bu durum açıkça Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesi kapsamında değerlendirilmeli. Bilinçli şekilde sağlıksız su verilmesi, ‘gıdanın bozulması’ suçunu oluşturur. Savcılıklar derhal harekete geçmeli” dedi.

VATANDAŞLAR KAYGI İÇİNDE: MUSKİ SUYU “SAĞLIKLI” İLAN ETTİ

Tüm bu verilerin ışığında, MUSKİ tarafından yapılan “İçme suyumuz sağlıklıdır” açıklaması ise kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Belediyenin sağlık raporlarını görmezden gelerek dezenformasyona yol açtığı iddia ediliyor.

Bodrumlu vatandaşlar, sosyal medyada duruma sert tepki gösterdi: “Her yıl dünya çapında turist ağırlıyoruz ama çeşmeden akan suyun kalitesine güvenemiyoruz. MUSKİ suyu sağlıklı diyorsa, kendileri içsin!”

SİYASİ SORUMLULUKTAN KAÇIŞ YOK

Belediyeyi yöneten CHP’li Ahmet Aras, göreve geldiğinden bu yana çevreci söylemlerle öne çıktı. Ancak Gökova Körfezi’ne atık su deşarjı iddiaları sonrası şimdi de içme suyu skandalı, bu söylemlerin gerçeği ne kadar yansıttığını tartışmaya açtı.

Siyasi gözlemciler, bu olayın sadece teknik bir sorun değil, doğrudan yerel yönetim vizyonu ve liyakatle ilgili olduğunu belirtiyor.

SORUMLULAR HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILACAK MI?

Yaşanan bu gelişmelerin ardından birçok yurttaş, İçişleri Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı’nı ve Sayıştay’ı göreve çağırdı. Denetim raporlarının kamuoyuna tam şeffaflıkla sunulması ve belediye yetkilileri hakkında adli-idari süreç başlatılması isteniyor.

MUĞLA’DA TEHLİKELİ SU TESPİT EDİLEN ŞEBEKELER:

Bodrum: 4 ayrı nokta, Datça: 3 ayrı nokta, Milas: 6 ayrı nokta, Seydikemer: 1 nokta olmak üzere toplamda 14 noktada içme suyu insan sağlığı açısından riskli bulundu.