Turistlerin gayriresmi hediyelik eşya olarak sıkça tercih ettiği otel havluları, işletmelere ciddi maliyetler yaratıyor.
Tekstil hırsızlığının önüne geçmek ve envanter kontrolünü sağlamak isteyen oteller, çığır açan bir teknolojiye başvuruyor: Görünmez RFID çipler.
Bu yenilikçi uygulamada, havlu, bornoz ve çarşaf gibi ürünlere yerleştirilen mikroçipler, otelin belirli noktalarındaki sensörlerle haberleşiyor ve tekstillerin izinsiz şekilde tesisten çıkarılıp çıkarılmadığını tespit ediyor.
Çipler alarm vermese de, ürünlerin hangi odaya ait olduğunu ve ne zaman kaybolduğunu bilgisayar sistemine kaydediyor. Böylece eksik ürünlerin bedeli, direkt olarak misafirin kayıtlı kartına yansıtılabiliyor.
Sektör temsilcileri, özellikle lüks otellerde ve tatil köylerinde sıklıkla yaşanan bu kayıpların yıllık binlerce avro düzeyine ulaştığını belirtiyor. Çözüm olarak benimsenen çip teknolojisi ise sadece kayıpları azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda işletme maliyetlerini düşürüyor ve tatsız tartışmaların önüne geçiyor.
Ancak bu yöntem, tartışmaları da beraberinde getiriyor. Kimileri bunu "abartı" olarak görse de, otel çalışanları uygulamayı savunuyor: "Havlu çalmak da lamba çalmak kadar ciddi bir durum."
Misafirlere, konaklama sözleşmelerine eklenen maddelerle eksik ürünler için ücret alınacağı bildiriliyor.
ABD ve Asya'daki büyük otel zincirlerinde yıllardır kullanılan bu sistem, kayıpların azalması ve envanter süreçlerinin iyileşmesi sayesinde olumlu sonuçlar veriyor.
Oteller bu sessiz teknolojinin, misafirlerin konforunu bozmadan tesis kaynaklarını korumanın ideal yolu olduğunu vurguluyor.
