Ege Denizi'nde art arda meydana gelen depremlerin ardından, AFAD toplantı düzenledi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, "İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu başkanlığındaki değerlendirme toplantısında Ege Denizi Santorini Adası ve civarında 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren görülen sismik aktivite sonucu meydana gelebilecek muhtemel daha büyük bir deprem, tsunami veya bir volkanik patlamanın ülkemiz kıyıları için oluşturabileceği tehlikeler, alınan önlem ve hazırlıklar AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, uzman bilim insanları ve araştırmacılarla değerlendirildi" denildi.

'ÜLKEMİZE ULAŞABİLİR'

Açıklamanın devamında ise şu detaylar yer aldı: "Deprem fırtınası şeklinde gelişen bölgedeki aktivite sonucunda, 7 Şubat 2025 tarihi itibarıyla 3'den büyük deprem sayısı 761'e ulaştı. Kaydedilen en büyük deprem 5,2 Mw büyüklüğündedir. Bölgede bilinen en son volkan patlaması 1950 yılında gerçekleşmiştir. Santorini Adası'nın kuzeydoğusunda yer alan denizaltındaki diri Yamurgi (Amorgos) fayı üzerinde 1956 yılında 7,5 Mw büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Bölgede halen devam eden sismik aktivitenin olası bir volkanik hareketliliğe yol açma olasılığı az da olsa bulunmaktadır. Olası bir patlama sonucu tarihsel kayıtlarda olduğu gibi volkandan çıkan ince taneli volkanik kül malzemesinin havadan rüzgar ile taşınması ya da deprem sonrası olabilecek tsunami gibi tehlikelerin etkileri ülkemize kadar ulaşabilir."

2-1

DEZENFORMASYON UYARISI

Açıklamanın devamında şöyle denildi: "Sismik aktivitenin yoğunlaşmaya başladığı andan itibaren AFAD Deprem Danışma Kurulu, MTA Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile ülkemiz bilim insanlarından oluşan ve olayı farklı açıdan sürekli takip eden bir kurul oluşturulmuştur. İzmir, Aydın ve Muğla illerine olası tsunami ve acil durumlarda bölge halkına uyarılarda bulunmak amacıyla mobil siren sistemi sevk edilmiştir. Haber alma ve yayma sistemi üzerinden olası acil durumlarda vatandaşlarımıza SMS mesajları iletebilecek mevcut sistemimiz hazır bulunmaktadır. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Tsunami Uyarı Sistemi ile AFAD Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) entegrasyonu yapılmış ve bu sayede gelecek tsunami uyarısı doğrudan tüm AYDES kullanıcılarına ve bölgedeki vatandaşlarımıza ulaştırılabilecektir. Vatandaşlarımızın sosyal medyada oluşan dezenformasyon içerikli paylaşımlara itibar etmemeleri, doğru bilgi için resmi kaynakları takip etmeleri rica olunur."

'5 ŞİDDETİNDE HİSSEDECEĞİZ'

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (DAUM) Santorini Depremleri Ön Değerlendirme Raporu tamamlandı.

DEÜ DAUM Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Tsunami veya volkan patlaması durumunda yapılması gerekeni açıklayan bilgiler bir örnek ve anlaşılır olmalı. Türkçe dışında, ülkede yaşayan tüm insanların kullandığı diğer dillere çevrilmeli. AFAD Acil uygulaması cep telefonlarına yüklenmeli. Afet durumunda sakin ve sadece ilgili resmi makamların söyledikleri doğrultuda hareket etmeli ve toplum olarak bir örnek olmalıyız. Bu fay üzerinde 7.5 büyüklüğünde bir deprem olursa, Santorini civarındakiler bu depremi 9 şiddetinde hissedecek. Deprem odak noktasından 150-200 kilometre uzakta olduğumuz için depremi 5 şiddet değerine kadar hissedeceğiz" ifadelerini kullandı.

'KORKULACAK BİR ŞEY DEĞİL'

Ege Denizi Yunanistan'ın Santorini Adası'nda bir haftadır devam eden deprem fırtınası sonrası Akdeniz ve Ege Bölgesi kıyı şeridinde sık sık deniz suyu çekilmeleri başladı. Gün boyu aralıklarla çekilen ve tekrar eski haline gelen deniz suyu çekilmelerinin dolunay dönemine kadar devam etmesi bekleniyor.

Bodrum Belediyesi Kent Lokantası açıldı Bodrum Belediyesi Kent Lokantası açıldı

İzmir'in Seferihisar ilçesinde deniz suyu kıyıdan yaklaşık 200 metre çekildi. Prof. Dr. Doğan Yaşar, gazetecilere, deniz suyunun poyraz nedeniyle çekildiğini söyledi.

Bölgede 2022 yılında da çekilme yaşandığını ancak bu yılki çekilmenin daha büyük olduğunu belirten Yaşar, şöyle konuştu: "Depremle hiçbir alakası yok. Bu, tamamen rüzgarla alakalı bir olay. Bir doğa olayı. Deniz çekilmesinin korkulacak bir şeyi yok" dedi. Yaşar, poyrazın kesilmesiyle birlikte suyun yeniden yerine geleceğini belirtti. Muğla'nın Ula ilçesi Akyaka Mahallesi'nde de deniz suyu karadan 12 metre iç kesimlere çekildi. Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Santorini'deki deprem fırtınası ile deniz suyu çekilmesinin arasında bir bağ kurmanın yanlış olduğunu açıkladı.

'TSUNAMİYE YOL AÇABİLİR'

Prof. Dr. Sözbilir, sözlerini şöyle sürdürdü "Bayraklı, Kuşadası Körfezi, Söke Ovası, Gökova Körfezi gibi alüvyonal zemin üzerindeki kısıtlı alanlarda, depremin şiddet değeri 8'i bulabilecektir. Bu alanlarda 8 şiddetine dayanamayacak bina envanteri hızlıca çıkartılmalı ve gerekli önlemler alınmalı. Çünkü Türkiye'de can ve mal kaybının eşik değeri 8 şiddetidir. Örneğin 6.9 büyüklüğündeki 30 Ekim 2020 Sisam depreminde, Bayraklı'daki bazı binalar 8 şiddetine karşılık gelen bir ivmeyle yıkıldı. Diğer taraftan böyle bir deprem, Ege kıyılarında tsunamiye de yol açacaktır. Çünkü 1956 Santorini depreminden yaklaşık 20-30 dakika sonra tsunami dalgalarının Edremit Körfezi ile Datça arasındaki kıyı boyunca belirli oranlarda tsunamiye neden olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bu durumda tsunami depremden belirli bir süre sonra Ege kıyılarına ulaşacağından kıyıda yaşayan insanların zamanında uyarılması önemli."

Muhabir: Temel Irmak