Sİnan Boyacı- Muğla’nın Menteşe ilçesinde hizmet veren Balarısı Kreş ve Gündüz Bakım Evi işletme sahibi Egehan Buse Çavdar’ı ziyaret ederek, keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisi, bizi yüzünde kocaman bir tebessümle ağırladı. Gazetemize tüm samimiyetiyle konuştu ve sorduğumuz sorulara içtenlikle yanıt verdi. Balarısı Kreş ve Gündüz Bakım Evi işletme sahibi Egehan Buse Çavdar ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizinle paylaşıyoruz.
-Sizi tanıyabilir miyiz?
Öncelikle merhaba. Ben Egehan Buse Çavdar. Marmaris doğumluyum. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi çocuk gelişim ve eğitimi mezunuyum.
-Bu işe nasıl karar verdiniz?
Bunun iki tane sebebi var. Biri okuma alışkanlığımdır. Anne babamın bana bıraktığı en güzel mirastır okuma alışkanlığı. Okuyorsanız öğreniyorsunuz, öğreniyorsanız paylaşma ihtiyacı hissediyorsunuz. Bence öğretmenlik mesleği, yeni bilgi paylaşımı yapabilmenin en güzel alanı. Öğrenmeye devam ediyorsanız, öğrendiklerinizle başkalarını suluyorsunuz ve miniklerimiz sayesinde aslında her geçen gün yeni şeyler öğrenmeye de devam ediyoruz. İnsan sulamak isteyenin yapabileceği en güzel meslektir öğretmenlik. Eğitim benim için çok önemli ve herkesin iyi bir eğitimci olacağını ve sağlıklı nesiller yetiştirebileceğini düşünmüyorum; çünkü bu çok önemli bir durum. Ben öğretmenliğe daha ilkokulda okurken karar vermiştim bu yüzden de liseyi ve üniversiteyi de bu alan da okumayı tercih ettim.
-Öğretmenlik ne demek sizce?
Öğretmenlik, bence aynı zamanda öğrenmek demek. Öğrenci gözünden baktığımızda da öğrenciye yönelik baktığımızda da önce öğrenmek demek. Yaşamak demek, hissettirmek demek, öğrenilen bilgiyi karşı tarafa sunmak verdiğimiz bilginin öğrenilmiş ışığını ayna misali karşımızda görmek demek ve bu dünyadaki en güzel mutluluklardan biri.
-Okulunuzda görev yapacak eğitici personeli seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle öğretmenlerin almış oldukları eğitim önemli. Okul öncesi ve çocuk gelişim eğitimi almış olmaları gerekiyor. Ama ben okulumuza almış olduğum eğitimcileri kriz yönetimi ve problem çözme konularında da gözlem yaparak alıyorum. Bundan sonra da böyle olacak. Çünkü eğitim almış pek çok eğitimci özellikle bu iki konuda ne yazık ki başarısız. Bir de iş başvurusu yapan bütün eğitimcilerin gözlerinde bir ışık aradım. Hevesli, özsaygısı ve özgüveni tam, kendinden emin duruşu olan bir ışık. Şu anda bu ışığı gördüğüm eğitimcilerle çalışmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu vesile ile de kendilerine teşekkür ederim.
-Eğitiminizde neler var ve yaş grubunuz nedir?
Eğitim müfredatımız çocukların zihinsel, pskimotor, sosyal ve duygusal gelişimini desteklemeyi amaçlamaktadır. Çocukların doğru cevaplarını ödüllendirmek yerine, onlara doğru sorular sormanın değerini öğretmek için çaba sarf ediyoruz. Öğretmenlerimiz daha mücadeleci ve üretici, açık uçlu sorular sorarak çocuklarda merak unsurunu güdümlemeyi tercih etmektedirler. Çocukların gelişimlerini farklı ortamlarda, özellikle oyun yoluyla gözlemlenmekteyiz. Bunların dışında işaret dili İngilizce satranç ebru sanatı günlük yaşam becerileri değerler eğitimi derslerini de miniklerimize veriyoruz. 24-66 ay grubu çocuklarımızı bireysel özelliklerini de göz önünde bulundurarak yaş gruplarına göre sınıflara ayırmaktayız.
-Çocukların beslenmesi nasıl oluyor, Kreşin mutfağı hakkında bize neler anlatmak istersiniz? -Yemeklerimiz kreşimizin bünyesinde yapılıyor. Dışardan hazır getirtmiyoruz. Aşçımız Sevgi dolu ,tüm yemekleri yaparken içine sevgisinden de katıyor yüzden çok çok lezzetli oluyor. Benim çocuğum şunu yemez, bunu yemez diyen veliler çocuklarının evde yemediğini burada yerken görünce epey şaşırıyorlar. Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi bizim için çok önemli. Tabaklarındaki yemekleri bitirmeleri için yönlendiriyoruz, teşvik ediyoruz. Mutfağımız ise doğal yiyeceklerden oluşuyor. Yoğurt, turşu, reçel, çorbalıklar gibi gıdaları aşçımız yapıyor, dışardan almıyoruz. Mümkün olduğunca köyden getirtiyoruz. Aylık olarak menümüzü ailelerimizle paylaşıyoruz. Kısacası veliler hangi yemeğin ne zaman çıktığını öğrenmiş oluyor. (Sinan Boyacı)