ZEYTİN

Zeytinin ilk defa Akdeniz’ de kök saldığı, M.Ö 4000'lerde Samiler tarafından bulunduğu tarihi bilgilerde yer almaktadır.

Kullanımı ıslah edildikten sonra törenlerde, yemeklerde başlamış, her gelen medeniyet yeni bir şey eklemiş ve kullandıkça geliştirmişlerdir. Tarihçesine baktığımızda zeytinden zeytinyağı yapma düşüncesinin tunç çağında başladığı görülmektedir. Sonrasında zeytin fidelerinin dünyanın dört bir yanına yolculuğu başlamış ve gittiği her yerde çok değer görmüştür. Şiirlere konu olmuş, tanrıların armağanı olarak görülmüş ve hatta sıvı altın adını almıştır.

Tarihteki yolculuğunun dışında dört kutsal kitapta da ismi geçmiş bir mucizenin adıdır zeytin. Zeytin dalı barışın simgesi kabul edilmiş, tufana direnmesiyle ölümsüzlüğün sembolü olmuş zeytin.

Eskiden zeytinyağı üretmek için o günün şartlarına uygun yöntemlerle ilkel zeytinyağcılık başlamış, sonrasında gelişerek günümüze kadar gelmiştir zeytinden yağ çıkarma serüveni.

Ülkemizde zeytin ağacının anavatanı Kahramanmaraş, Hatay, ve Mardin üçgenidir. Sonrasında Akdeniz, Ege, Marmara bölgelerine yayılmıştır. Ülkemiz dışında dünyanın önde gelen zeytin üreticileri İspanya, İtalya ve Yunanistan’dır.

Zeytinler için yaptığımız hizmetleri, gösterilen meşakkatli çalışmaları hepimiz zaten biliyoruz. Önemli olan bunların karşılığının alınması. Yani zeytine, zeytinyağına ve zeytin üreticisine gereken değerin verilmesi. Sağlığımız için çok önemli bir yeri olan zeytin ve zeytinyağının daha fazla katma değer yaratması için mevcut zeytin ağaçlarının korunması ve hatta yeni zeytin ağaçlarının dikilerek kapasitenin arttırılması hepimiz için yararlı olacaktır.