Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi’ndeki Akbelen Ormanı’nın kömür temini için kesilmesine karşı çevrecilerin ve yöre halkının direnişleri sürüyor.
Bu kapsamda Türkiye İşçi Partisi Muğla İl Başkanlığı tarafından Muğla Ekoloji Seminerleri başlatıldı. Ekoloji Seminerleri’nin ilki “Akbelen Direnişini Anlamak” başlığıyla, Konakaltı Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Seminerde konuşma yapan İkizköy Çevre Komitesi üyesi Melahat Çulha, “Her şeyimiz gitti. Ne bal kaldı ne zeytin kaldı. Biz kuru zeytinleri diriltelim diye çalışıyoruz. Vermeyeceğiz” diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
“AKBELENİ KAYBEDERSEK HER ŞEYİMİZİ KAYBEDECEĞİZ”
Akbelen Ormanı için yapılmak istenen çalışmaların sürecini ve direnişlerini anlatan Nejla Işık ise şunları söyledi:
“Yaşam hakkımızı savunuyoruz. Akbelen ve insanca yaşam için inat ediyoruz. Elimizden ne geliyorsa yapacağız. 3 senedir işimizi gücümüzü bir kenara bıraktık. Hayvancılık ile uğraşıyorum, hayvanları unuttuk. Yeri geldi çocukları, eşimi yeri geldi kendimi unuttum. Bir başkasının yetemediği yerde ben koştum. Benim yetemediğim yerde Melahat abla. Melahat ablanın gelemediği yerde bir başkası. Hep birbirimizin eksiklerini doldurmaya çalıştık elimizden geldiğince. Yorulduk, düştük ama her seferinde kalkmasını bildik. Hep başaracağız dedik. Akbelen’i kaybedersek tarım arazilerimizi, zeytinliklerimizi her şeyimizi kaybedeceğiz. Direneceğiz. İnsanca yaşam için inat ediyoruz. Akbelen Ormanını vermeyeceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız”
“TOPRAĞI KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERMEK HEPİMİZİN GÖREVİ”
“Bu toprakları kaptırmamak için elimizden geleni yapacağız” diyen Hasan Yorulmaz ise, “Akbelenli’ler olarak bu mücadeleyi 3 yıldan beri sürdürüyoruz ve sürmeye devam ediyoruz. Tabii mücadele kolay değil emek ve azim istiyor. En önemlisi inat istiyor, bizde bunu şerefle yapmaya kararlıyız. Toprağı korumak için her türlü gayreti göstermek hepimizin görevi. Bu toprakları kaptırmamak için elimizden geleni yapacağız. Üretimin ne olduğunu ilk bilenlerden olduğumu düşünüyorum. Ellerim ispatımdır. Nasırlı eller. İlkokul kitaplarında okurduk Nasırlı Eller diye bir şiir vardı. Bu nasırlı eller nasıl oluyor, ayağın altında olan şey midir diye düşünürdüm. Halbuki ellerde olurmuş, kabuk kabuk. Soğuktan yarılıyormuş acı acı. Ama çare yok bu iş olacak. Üretim olacak. Çalışalım arkadaşlar, üretim. Üretmenin ne olduğunu bilelim” diye konuştu.
“BU MÜCADELE HEPİMİZİN”
Süreci mahkemeye taşıdıklarını anlatan Komiye Üyesi Deniz Gümüşel de şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz 20 Ekim’de, devam eden davalarımızdan bir tanesinde yani bu maden sahaları ÇED falan bakılmadan genişletiliyor. Bizde bunu çok değerli hukukçularla birlikte mahkemelere taşımış durumundayız. Yan yana olduğumuzda bizden korkuyorlar. Biz bunu öğrendik, birbirimize düşmememiz gerektiğini öğrendik. Bu mücadele hepimizin. Çünkü o ormanlar sizin de nefesinizi sağlıyor. Benimde nefesimi sağlıyor. Ormanlarımız için direneceğiz. Elimizden gelenin daha fazlasını yapacağız.”
BİLİRKİŞİ KEŞFİ 1 MART'TA YAPILACAK
Öte yandan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın şirkete Akbelen Ormanı'nda maden işletme izni veren kararının iptali davasında bilirkişi keşfi yeniden yapılacak. Tekrarlanan bilirkişi keşfi, 1 Mart Salı günü saat 10.00’da İkizköy’de gerçekleştirilecek.