Geçen sene bugün, heyecanlı bir şekilde doğumhanenin kapısında hazır bekliyordum içeri girmek için.
“Sen burda bekle, biz seni çağıracağız” dediler.
Sonra hemşire gelip “hadi çocuk doğacak, çabuk gel” dedi. Koşarak doğumhaneye girdim ve göz göze geldim çiçek yüzlümle. Bu yaşıma kadar yaşadığım en muazzam duygulardan bir tanesiydi. (Bir diğeri ise ablasının doğduğu gündü.)
Hayata ağlayarak merhaba diyen birinin ilk dakikalarında yanında olmak, sonra onu kucağıma almak ve hatta onunla konuşan ilk kişi olmak, kulağına usulca fısıldamak...
Fısıldadığım şeyleri o an anlayacağını ummak...
O an anladığından emin değilim ama zamanla anlayacağından eminim, iyiliğin ve dürüstlüğün en kıymetli erdemlerden olduğunu.
İlk yaş gününde iyi niyet hediye etmek ben de kendisine. Şu anda kendisinin haberi yok ama SMA hastası bir arkadaşına destek olarak girdi ilk yaşına. Ve bugün bunları sizinle paylaşma amacım; belki sizlerin de destek olmasına vesile olabilirim umudu. Çünkü ölümcül bir kas hastalığı olan SMA hastalığının tedavisi çok pahalı. Bu sebepten ötürü her gün pek çok SMA hastası maalesef hayatını kaybediyor. Siz de destek olmak için SMA Hastalığı ile Mücadele Derneğine -küçük de olsa- bağışta bulunabilir ve aydınlığa giden yolda bir mum da siz yakabilirsiniz. Ya da birilerinin yakacağı o muma vesile olabilirsiniz.
O mumlardan birini de bugün 1 yaşına giren yeğenim yaksın istedim. Onun yaktığı bir mum belki diğer mumları da yakar diye umdum.
Ve şöyle küçük bir de not iliştirdim, kendi kadar küçük olan not defterine, büyüyünce okusun diye;
Umuda yürüyen bir çocuğa yol arkadaşı ol istedim halacım. Çünkü yolda yürürken anlarsın, yanındakilerin kim olduğunun önemini. Hatta öyle ki bazen yolda yalnız yürümenin biriyle yürümekten daha kıymetli olabileceğini de. Ama dilerim ki karşına yolunu çiçeklendiren insanlar çıksın hep. Dilerim ki sen de hep yol çiçeklendirenlerden olasın.
Çiçek yüzlüm benim.
İyi ki doğdun.
İyi ki varsın.
Seni çok seviyorum.