Muğla Yöresi Türkülerini incelerken, bilhassa efeler üzerine yakılmış türkülerde dikkatimi çeken noktalar gördüm. Bunlardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bazı türkülerdeki dizeler, birkaç efe için aynı şekilde kullanılmıştır. Halk sanatçıları buna taşıma diyorlar, yani, taşınma olayı, bir şahıs için yazılmış türkü dizelerin, aynen veya ufak değiştirmelerle başka biri için alınıp söylenmesidir.Bir de bir türkü içine girmiş, türküyle alakası olmayan dizelere rastlamaktayız. Bunlar o türküde eğreti durmaktadır ve de bir başka türküden alındığını belli etmektedir. Müzikologların bu konuları araştırması gerekir. Ben bununla ilgili bir örnek sunmak istiyorum.
Muğla Bodrum yöresinde oluşturulmuş “Bodrum Sarayı- Sarı Zeybek Türküsü” vardır. Bu türkünün sözleri ş
“Bir saray yaptırdım bir uçtan bir uça
İçinde yatmadım üç gün üç gece
Olur mu değişmek altını tunca.
Yaşa Osman Paşa sen binler yaşa
On iki kaymakam dört yanı paşa.
Bağımı beledim yemedim üzüm,
Harmanı kaldırdım görmedi gözüm,
Allah nasip ederse döneriz güzü
Nakarat.”
Mehmet Uslu- Bodrum Türküleri Öyküleri ve Musikişinasları 2003
Bir de Balıkesir tarafında yakılmış “ Çete türküsü” vardır. Onun sözleri de şöyledir. “Zabalan baktım Güneş parlıyor.
Oturmuş çeteler tüfek yağlıyor
Yunan askeri yaman ağlıyor
Dini bi uğruna ölen çeteler
Atımı bağladım delikli taşa
O iki kaymakam biKemal Paşa
Yaşa Kemal Paşa şanınla yaşa,
Yunan’ı dağıttın dağ ile taşa.
…”
Kaynak .Balıkesir İl Yıllığı 1967, s 191
Balıkesir yöresine ait türküden aldığımız bölümünde geçen
“On iki kaymakam biKemal Paşa
Yaşa Kemal Paşa şanınla yaşa.”
dizelerindeki sözler ile Bodrum türküsünün nakarat bölümünde geçen,
Yaşa Osman Paşa sen binler yaşa,
On iki kaymakam dört yanı paşa.”
dizeleri benzerlik göstermektedir. Bodrum türküsünde Sarı zeybeğin altınları üzerine konan Tahancı Hafız adlı şahıs, istediği kızı alamayınca, ona nispet olsun diye yaptırdığı konakta, ani ölümü nedeniyle kalamamasının özlemi anlatılırken, Balıkesir türküsünde Mustafa Kemal Atatürk’ün, Yunan’a karşı verdiği mücadele söz konusudur. Ayrıca Bodrum türküsündeki paşa, Osman Paşa iken, Balıkesir türküsündeki paşa, Kemal Paşa’dır. Bu değişiklik dışında sözler aynı, sadece dizelerin paşaların adları değiştirilmiştir. Bunlardan birinden biri, ilgili dizeleri birinden almıştır. Bu dizelerin hangisi taşınarak diğerine monta edilmiştir, bu noktanın araştırılması gerekir. Sadece şunu anlamaktayız ki bu türkü bir savaş türküsüdür, Muğla yöresiyle ilişkisi yoktur, zaten hakkında rivayet edilen Sarı Zeybekle de bir ilişkisi yoktur. Çünkü türküde zeybeklikle ilgili bir gelişme mevcut değildir. Bu yüzden bazı anlatımlar bu Muğla türküsüne taşınmış veya eklenmiş olabilir.
Balıkesir türküsündeki Kemal Paşa bellidir de Bodrum türküsündeki Osman Paşa kimdir ve türküdeki olayla ilişkisi nedir? Bu paşa hakkında bilgi mevcut değildir. Bu durumların ortaya çıkarılması gerekir ki, o zaman değerlendirmeyi daha doğru yapabilelim. Bu vesileyle belirtelim ki, bu tür çok sayıda türkü mevcuttur ve bunların iyi bir incelenmeye ihtiyacı vardır. Bu yönde yapılacak çalışmalar, türkülerimizin öykülerinin doğru zemine oturmasını, bazı bilinmeyenlerin de öğrenilmesini sağlayacaktır. Halk türküleri üzerine çalışmalar yapacaklar için bu noktalar önemli bir çalışma alanı olabilir. Çünkü böyle düzeltilmeyi bekleyen çok sayıda türkü mevcuttur. Artık araştırmacıların ve müzikologların bu tür konular üzerine de eğilmeleri gerekir. Çünkü musiki parçalarının sözleri ile öykülerinin uyuşması, uyuşmuyorsa taşınmanın nasıl yapıldığı, bilimsel çalışmalarla ortaya konulması, musiki tarihi için olduğu kadar, türkülerin inandırıcılığı ve yörelerinin tespiti için de önemli olacaktır.
Şimdi Muğla yöresinden örnekler alıp, türkülerin taşınması olayını daha geniş olarak ve bol örneklerle göstermeye çalışalım.