TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye’nin şu anda bir ekonomik kriz yaşadığını ve bu krizin daha önceki krizlere benzemediğini belirtti. Atalay, asgari ücret ile bir ay değil bir hafta bile geçinmenin mümkün olmadığını vurguladı ve özel sektördeki patronların işçileri köle gibi gördüğünü ifade etti. Atalay’ın açıklamasından satır başları şu şekilde:
“Özel sektördeki patronların kazandıkları ortada. Bunlar bizi köle zannediyorlar, bunlar bizi maraba zannediyorlar. Onun için 3 konfederasyon ne yapmamız gerekiyorsa hazırız. Bir evde ekonomik kriz varsa o evde huzur yoktur. Bu mesele kulaklarında problemi olanlar duyana kadar bu meseleyi gündeme getirmeye devam edeceğiz. Şu an bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu kriz ne 94 krizine, ne 2001 krizine, ne de 2008 krizine benzemiyor. Yaşanan ekonomik kriz öncekilere benzemiyor, asgari ücretle bir ay değil bir hafta geçinme şansınız yok, dayanma gücümüz kalmadı. TÜİK’in açıkladığı rakamları kamuoyu gerçekçi bulmuyor ve rakamlar piyasayla özdeşmiyor. Ülkemizde yüzde 20’lik kesim refah içinde yaşıyor, bedelini yüzde 80 ödüyor. Bunlar bizi köle sanıyorlar.”
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, özel sektörde birçok emekçinin hak ettikleri maaşları alamadıklarını ve asgari ücretli sayısının arttığını ifade etti. Arslan’ın konuşmasından satır başları ise şu şekilde:
“Özel sektörde birçok işletmenin 3 vardiya çalışıyor, üretimi artırıyor ama emekçilerin maaşları artmıyor. Buna göre asgari ücretli sayısı azalmıyor, artıyor. Dünyanın en kötü milli gelir dağılımında en son sıralarda Türkiye yer alıyor. Bütün bu rakamlara bakıldığında; iş kazalarındaki ölüm oranı, milli gelirdeki dağılımın adaletsizliği. Kim kazanıyor? Biz bu gidişatın Türkiye’nin hak etmediğini düşünüyoruz.”
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise kaynakların ve gelir, vergi dağılımının adaletli bir şekilde yapılması ile 85 milyonun rahatça yaşamasına yeteceğini açıklamasının devamında insan onuruna yakışan bir zam talep ettiklerini ifade etti. Çerkezoğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:
“85 milyonun rahatça yaşaması için hepimizin yarattığı değer yeter. Yeter ki kaynaklar adil dağıtılsın, gelir ve vergi dağılımı adaletli olsun. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakkı olmaz. İşçi sınıfı başta olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin seçimden seçime değil, hayatın her alanında söz hakkına sahip olduğu bir ülkede bu sorunu çözebiliriz. Emekten yana bütün siyasi partileri omuz omuza mücadeleye davet ediyoruz ve insan onuruna yakışan bir zam istiyoruz.”
Basın açıklamasının ardından üç konfederasyon başkanları, ekonomik kriz ve işçi hakları konularında ortak mücadele edeceklerini belirterek, hükümete ve özel sektöre çağrıda bulundular. İşçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve adil ücretlerin sağlanması gerektiğini vurguladılar.