Yaratıkların en mükemmeli olan insana Yüce Allah, çeşitli özellikler ve farklı güzellikler vermiştir. İnsan iyi ve kötü, hayır ve şer, sevap ve günah olan şeyleri yapabilecek yetenekte yaratılmıştır.
Günah işleyebilen bir varlık olması nedeniyle Yüce Allah, günahtan kurtuluş yolu olarak “Tövbe Kapısını” insanlara açmıştır. Önemli olan hiç günah işlememek değil, günahta ısrar etmemektir. “ Günahkarların en hayırlısı tövbe edenlerdir.” hadisi buna işaret etmektedir.
Sözlükte ”dönmek ve vazgeçmek” anlamına gelen ve daha çok Allah’a dönme ve yönelmeyi ifade eden tövbe; günah ve hataların verdiği iç sancısı ve kötü huyları iyi huylarla değiştirmedir. Dini terim olarak tövbe; insanın işlediği günahını anlayıp onu bırakması ve Allah’tan af dilemesidir. Pişman olduğunu belirterek bağışlamasını dilemesi ve yalnız O’na yalvarmasıdır.
Peygamber Efendimiz (sav) “Ey insanlar! Allah’a tövbe edip O’ndan af dileyiniz. Zira ben O’na günde yüz defa tövbe ediyorum.” buyurarak tövbenin önemini ifade etmiştir. Tövbe etmek, hem Allah ve Peygambere itaattir, hem de günahlardan kurtuluştur. Tövbe etmeyen insan kendisine zulmetmiş olur.
“Ey Mü’minler! Allah’a içtenlikle tövbe edin.” (Tahrim, 66/8) ayeti samimi olarak yapılan, insanın halini düzelten tövbenin Nasuh tövbesi olduğuna işaret eder.
Hz.Ali’ye göre tövbenin altı özelliği vardır:
1. Geçmiş günahlara pişmanlık duymak,
2. Yerine getiremediği farzları kaza etmek,
3, Mazlumun hakkını vermek,
4. Hak sahipleriyle helalleşmek,
5. Bir daha günaha dönmemeye azmetmek,
6. İbadet ve itaat ile nefsi olgunlaştırmaktır
Tövbeler, aracıya ihtiyaç olmadan doğrudan Allah’a yapılır. Tövbe etmek için özel bir zamana ve mekana ihtiyaç yoktur. Her zaman ve mekanda tövbe edilebilir. Kul haklarıyla ilgili günahlarda hak sahibine hakkının verilmesi ve ondan helallik alınması gerekir.
Yüce Allah’ın tövbeleri kabul etmesi, O’nun merhametinin geniş olmasının bir sonucudur. Allah kulunun tövbesine çok sevinir. “Allah, birinizin tövbesine yitiğini çölde bulan kimsenin sevinmesinden daha çok sevinir.” hadisi şerifi de bunun göstermektedir.
Mü’min, çok merhametli olan Allah’ın rahmetinden hiçbir zaman ümit kesmemelidir. “ (Ey Peygamberim) De ki: Ey kendilerine yazık eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.” ( Zümer, 39/53)
Allah, tövbe eden kullarından razı olur, onları sever. “Şüphesiz Allah, çokça tövbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever”( Bakara 2/222) ayeti de bunu ifade eder.
Bize düşen Allah’ın kulu olduğumuzun farkında olmak, tövbeyi nimet bilerek rabbimizden bağışlanma dilemektir.