Diğer

TEVBE VE İSTİĞFAR

İnsan hata yapmaya yatkın bir varlıktır. Einstein “Hiç hata yapmamış bir insan, yeni bir şey denememiş demektir” diyerek yanlışsız bir hayatın gerçekçi olmadığını ortaya koymuştur. Önemli olan hatanın farkına varabilmektir.

İnsan hata yapmaya yatkın bir varlıktır. Einstein “Hiç hata yapmamış bir insan, yeni bir şey denememiş demektir” diyerek yanlışsız bir hayatın gerçekçi olmadığını ortaya koymuştur.Önemli olan hatanın farkına varabilmektir. Allah Resulü hata yapmanın insani bir özellik olduğunu, tevbe ve istiğfarın Allah katında değerli olduğunu şu hadisinde bildirir“Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah, günah işleyen ve günahlarından tevbe ve istiğfar eden bir topluluğu yaratır vebağışlardı.” Müslim, Tevbe 10

Kişi yaptığı davranışları sürekli tartıp biçmelidir. Çünkü insan, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaya engel olacak şekilde bir yanlış yaptıktan sonra iki farklı tutum geliştirebilir. Ya hatasını kabul etmeyip başkalarını suçlayarak kendini temize çıkaracak mazeretler üretebilir ya da hatasından ders çıkararak bunu bir öğrenme ve olgunlaşma vesilesine dönüştürebilir.

Tevbe; hatadan dönmek demektir. Bir yanlıştan dönebilmek için öncelikle onun yanlış olduğunu kabul etmek gerekir. Sonra kişi, adım adım; pişmanlık yaşayarak bu yanlış davranışı bırakmalıdır. Bunun adı tevbedir. Sonra verilen hasar varsa telafi etmeye çalışılmalı ve bağışlanma dilenmelidir. Bunun adı ise istiğfardır. Nasuh tevbesi ise bir daha yapmamaya azmederek buaşamaları geçtikten sonra kararlılığı korumak demektir.

Dünya bir sınanma yeridir. Sınavların amacı ise insana bilmediklerini fark ettirerek ileri öğrenmeleri sağlamaktır. Hiçbir öğretmen öğrencisine eziyet olsun diye imtihan yapmadığı gibi Yüce Allah da kullarına “kâmil insan” olabilmeleri için seçenekler sunarak onlara“hata yapma hakkını” tanır ve tercihlerini ne yönde yapacaklarını dener. Menfaat ve çıkar odaklı tercihler, insana ilerleme ve olgunlaşma yolunda puan kaybettirirken merhamet ve iyilik odaklı tercihler ise insanı kazançlı çıkarır. Allah “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir ”Zümer/53 buyurarak kullarını tevbe ve istiğfara davet etmektedir.

Hataların son derece insani olduğunu ve hata yapmanın engellenemez olduğunu bilmek, hatalardan ders almak ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çabalamak, gerçekçi bir tavırla hayatı bir okul gibi algılayıp, öğrenmeye ve ilerlemeye vesile olur. Hataların bir merdiven işlevi gördüğü varsayıldığında, hatalardan öğrenme bir üst seviyeye çıkmayı sağlayacaktır. “Ancak tevbe edenler, dosdoğru iman edip iyi, yararlı amellerde bulunanlar müstesna. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” Furkan/70