Genel

termik santralin maden sahasına 1,5 milyon fidan dikildi

Yatağan Termik Enerji Üretim Genel Müdürü Korhan Tiryaki, yaptığı açıklamada, Yatağan Termik Santrali'nin Türkiye'de elektrik üretimi gerçekleştiren termik santraller arasında önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.Santralin, Muğla-Yatağan linyit havzasındaki düşük kalorili kömürün değerlendirilmesi için 1985'te işletmeye açıldığını ve 2014'te özelleştirildiğini hatırlatan Tiryaki, 630 megavat kurulu güce sahip santralin, 4 milyar kilovatsaat...

Yatağan Termik Enerji Üretim Genel Müdürü Korhan Tiryaki, yaptığı açıklamada, Yatağan Termik Santrali'nin Türkiye'de elektrik üretimi gerçekleştiren termik santraller arasında önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Santralin, Muğla-Yatağan linyit havzasındaki düşük kalorili kömürün değerlendirilmesi için 1985'te işletmeye açıldığını ve 2014'te özelleştirildiğini hatırlatan Tiryaki, 630 megavat kurulu güce sahip santralin, 4 milyar kilovatsaat yıllık üretim kapasitesi ile ülkenin yüzde 1,2'lik enerji ihtiyacını karşılayan bir baz yük santrali olduğunu ifade etti.
Kuruluşlarının bölge ve ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını vurgulayan Tiryaki, "İthal karbon kaynaklarına ulaşımın oldukça maliyetli olduğu, özellikle bu son dönemde ülkemizin enerji arz güvenliği ve sürdürülebilirliği anlamında yüksek stratejik bir değere sahip olan santralimiz, yerli kaynaklarla üretim yaparak ülke ekonomisine ve bölge istihdamına da oldukça önemli katkı sağlamaktadır." dedi.

Tiryaki, 2 bin kişiye istihdam yaratan santralin, Yatağan ilçesinde 10 bin kişinin geçimine katkıda bulunduğunu belirterek, faaliyetlerinin odağında, öncelikle bölgeye olan sorumluluklarının yer aldığını, bulunduğu ekosistemin 40 yıla yakın zamandır bir parçası olan tesisle erişebildikleri her noktada topluma destek olmayı sürdürdüklerini anlattı.

Bölgede arkeolojik kurtarma kazıları ile gizli kalmış kültürel mirası ortaya çıkarmak için çalışan 80 kişilik arkeolojik ekiplerinin bulunduğuna dikkati çeken Tiryaki, Muğla Müzesinde kömür sahalarından çıkan eserlerin sergilendiği çok etkileyici bir teşhir salonlarının bulunduğu aktardı.
- "Yeni yerlerinde yeşerip zeytin veriyorlar"
Yeraltı kaynaklarını ekonomisine katmayan, katamayan ülkelerin gelişmiş ülkeler statüsüne girmesinin oldukça zor olduğunun altını çizen Tiryaki, şöyle konuştu:
"Biz hem yeraltı kaynaklarımızı değerlendirip hem de çevreye olan duyarlılığımız ile iki işi birden yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kuruluşundan bu yana ağaçlandırma çalışmalarımızı yürütüyoruz. 1,5 milyonun üzerinde akasya, kara servi, fıstık çamı, zeytin fidanını toprakla buluşturduk. 1992 yılından bu yana 165 hektar alanda, 42 bin zeytin ağacını dikerek ekosisteme kazandırdık. Maden sahalarımızdaki linyiti alıp elektriğe dönüştürme sürecimiz uzun, zorlu ama milli kaynaklarımızı kullandığımız için de bizim açımızdan keyifli bir süreç.

Maden çıkarımı yapılacak arazilerdeki zeytin ağaçlarını tespit ederek, taşımasını usulüne uygun şekilde gerçekleştiriyoruz. Ağaç transplantasyonu kurumumuz tarafından dikkatle ele alınan bir konu. Zeytin ağaçları son derece dayanıklı ağaçlardır. Bu ağaçlarımızı taşıma işlemi için uygun bir şekilde buduyoruz. Budama işleminin ardından, ağacın kök güvenliğini sağlayıp, vinçle topraktan alarak, transplante ediyor, yeni yerlerine dikiyor ve ağaçların yeniden köklenmesini sağlıyoruz. Gördüğünüz üzere, sonrasında yeni yerlerinde yeşerip zeytin veriyorlar."

Korhan Tiryaki, kurum sahasında bulunan ağaçlardan elde edilen zeytinlerle, ulusal ve uluslararası kuruluşlarca ödüllendirilmiş zeytinyağı ürettiklerini, sahalarındaki zeytin ağaçlarından kendi sıkım makineleri ile elde edilen zeytinyağının, Muğla Zeytin Dostu Derneği ve Gaziantep Üniversitesi tarafından ödüllendirildiğini dile getirdi.

150 milyon dolar yatırımla büyük bir rehabilitasyon çalışması yürüttükleri bilgisini paylaşan Tiryaki, yarının teknolojisi ile elektrik üretmeye devam edeceklerini söyledi.

Tiryaki, kurumlarının içinde yer aldığı topluma ve çevreye her zaman büyük duyarlılıkla yaklaştığını, hava, su ve atık yönetimi konusunda gerçekleştirilen çalışmalarla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen "Çevre İzin/Lisans Belgesi"ne sahip olduklarını, sismik, hidrojeolojik, jeoteknik etütler ve benzeri tüm çalışmalarda birçok üniversiteden konusunda uzman kişi ve kurumlarla iş birliği yaptıklarını ifade etti.