SÖZ DEĞİL DAVRANIŞTIR ASLOLAN

Bugün sosyal medyada bir videoya denk geldim. Videoda Dr. Frankl'a gelen bir telefondan bahsediyordu.
Şöyle ki intihar etmeyi düşünen bir kadın, gecenin bir vakti Frankl'ı arıyor.
Telefonunu rehberden bulduğunu, kendisini tanımadığını ama psikiyatrist olduğunu bildiğini söylüyor.
Kadın, son kez Frankl ile konuşup sonra intihar edeceğini ekliyor.
Frankl kadınla konuşuyor onu ikna etmeye çalışıyor.
45 dakikanın sonunda kadın, telefonu kapatması gerektiğini söylüyor.
Frankl, telefonu kapattıktan sonra ne yapacağını soruyor kadına.
Kadın da intihar etmekten vazgeçtiğini söylüyor.
Frank "ne oldu, benim sözlerim mi ikna etti sizi? " diyor.
Kadın, "hayır sözleriniz değil, davranışınız ikna etti. Eğer ben gecenin bir vakti birini uykusundan kaldırılıp 45 dakika konuşabiliyorsam halen bir umut var demektir" diyor.

Bu video beni yaklaşık 5, 6 yıl öncesine götürmüştü. 5, 6 yıl kadar öncesinde oda arkadaşımı hiç tanımadığı biri gecenin bir vakti arayıp rahatsız etmişti.
Arkadaşım telefonu ısrarla kapatıyor, karşı taraf da ısrarla bir şeyler anlatmak istiyordu. Dayanamayıp telefonu alıp gayet sinirli bir tavırla "kardeşim senin derdin ne, odadaki herkesi rahatsız ediyorsun..." demiştim. Psikolojik sorunlarından ve intihar etmek istediğinden bahsetmeye başlamıştı.
Hiç tanımadığım bir insanı bir saat boyunca dinleyip hayatın mucizelere gebe olduğundan bahsetmeye çalışmıştım uzunca.
Sonra bana söyle demişti "beni hiç tanımıyorsunuz niye bana zamanınızı ayırdınız...? "
Ben de ona "İki ihtimal var. Birincisi; bana yalan söylüyor olabilirsiniz ve ben bir yalana bir saatimi harcamış olabilirim. İkincisi ise doğru söylüyor olabilirsiniz ve ben hayatımın bir saatini hiç tanımadığım bir insanın yaşamının geri kalanı için hediye ediyor olabilirim. Bence ikincinin ihtimali bile sizi dinlemem için yeterli bir sebeptir benim için " demiştim.

Kişinin adını bile bilmiyorum.
Anlattığı şeyler yalan mıydı, doğru muydu onu da bilmiyorum.
Kişinin anlattıkları yalan da olsa o bir saat için hiç pişman olmadım ben.
Yüzünü bile görmediğim insanlar için yine olsa yine aynı şeyi yaparım ve yine pişman olmam.
Zira benim pişmanlıklarımın bazıları yüzünü gördüklerime harcadığım, boşa giden vakitlerimden ileri gelmişti.
Neyse ki onlara birer tecrübe olarak bakmam gerektiğini öğrendiğim günden beri onlarla da barıştım kendi içimde.