SİYASETTE KADIN TEMSİLİYETİ

Günümüzde bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en önemli belirleyicilerinden biri kadınların siyasal hayattaki temsili ve sosyal konumlarıdır.

Ülkemiz kadın hakları konusunda önemli kazanımları tarihsel açıdan birçok Avrupa ülkesinden daha önce kabul etti.

1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı.

Yani ülkemizde kadınlar seçme ve seçilme hakkını İsviçreli kadınlardan 36, Fransız kadınlardan 11, Belçikalılardan 14 yıl önce elde ettiler.

Buna rağmen günümüzde siyasette kadın temsiliyeti yeterince yok.

Türkiye’de siyasette yeterince kadın temsiliyeti olmadan kadın haklarında gelişmemiz mümkün mü peki?

Şuan TBMM’de 577 milletvekilinden sadece 100’ü kadın, bu da %17 gibi bir orana tekabül ediyor.

BM kadın komisyonu raporuna göre Türkiye bu oran ile kadın milletvekili sırasında 188 ülkede 129. sırada.

Ayrıca şimdiye kadar oluşturulan kabinelerde en fazla 4 bakan bulundu, şuanda da sadece 1 kadın bakan var.

Bu veri aynı zamanda kadın siyasetçilerin bulunmasına rağmen onlara bir şans verilmediğinin de gösteriyor.

Ayrıca ülkemizde 20 şehirde hala hiç kadın milletvekili çıkmadı.

Ve maalesef bugüne kadar Türkiye’de hiçbir kadın Cumhurbaşkanı, Millet Meclisi Başkanı veya Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak görev almadı.

Partiler milletvekili aday listelerini açıkladığında bu listede cinsiyet dağılımına dikkat ediyorlar.

Kadınların siyasete katılımının önünde engeller yasalarla kaldırılsa da yasaların eşitleyemediği bir alan var; o da toplumsal cinsiyet rollerinin biçildiği toplumsal yapı.

Umarım zamanla bu yapıyı da kırarız.