Muhsin Yazıcıoğlu ile ilk tanışmasını anlatan Muğla Milletvekili ve Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ “Muhsin Yazıcıoğlu’yla 1976 yılında tanıştım. Murat Sancak burada, benim Ülkü Ocakları’nda başkanlığımı yaptı. Beraber, birlikte de Büyük Birlik Partisi’nin kuruluşunda birlikte olduk. Ve 1976 yılında biz Manisa’da Ülkü Ocakları’nda, onlar Ankara’da. Daha sonra da bizler o Ankara’da genel başkan oldu, bizler de Manisa’da mücadeleye devam ettik. Manisa başka bir şehir... Hem Şehzadeler kenti hem de ülkücü hareketin neşvü nema bulmasında da önemli bir şehir. Ahmet Erbey’in de bulunduğu şehir biliyorsunuz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucularından Sayın Alparslan Türkeş’in en yakın arkadaşlarından birisinin bulunduğu şehir. O bizi mayaladı diyebilirim. Ahmet Erbey bizi mayaladı. Muhsin Yazıcıoğlu... Daha sonra ise 12 Eylül fırtınasına yakalandık. Biliyorsunuz, 12 Eylül’de bizler de Ülkü Ocakları yöneticileri olarak yargılandık. Ben idamla yargılandım. Murat Sancak idamla yargılandı. Arkadaşlarımız, Muhsin Beyler de Ankara’da Mamak’ta... Onlar idamla yargılandılar. Bizler Manisa Cezaevi’nde, Buca Cezaevi’nde, Şirinyer Askerî Cezaevi’nde... Ben daha sonra Sağmalcılar Cezaevi ve bu Buca Cezaevi’nde... Bu Ulucanlar Cezaevi’nde de Bülent Ecevit, Muharrem Şemsek ve Efendi Barutçu’yla aynı koğuşu paylaştığımız bir iklimi yaşadık. Bu iklimde de irtibatımızı koparmadım Muhsin Yazıcıoğlu’yla. Muhsin Yazıcıoğlu’nu tanıdığım andan itibaren sevdim. Bazen hani gönülden gönüle geçer ya sevgiler” diye konuştu.

Kazmaz ve Denizaslanı Yeniden Seçildi Kazmaz ve Denizaslanı Yeniden Seçildi

“Anadolu toprağı buradan yeni Muhsinler doğacaktır”

Selçuk Özdağ yaptığı açıklamada, Muhsin Yazıcıoğlu’nun her şeyi devlet için yaptığını belirterek,

“Yazıcıoğlu çileli bir hayat yaşadı. Her şeyi devlet için, millet için yaptı. Millet iradesi için yaptı. Ben inanıyorum ki, Muhsin Yazıcıoğlu’nun mayasından insanlar çıkacak. Bu Anadolu toprakları boş topraklar değil. Yerin altında on milyon şehit var. Yerin üstünde de seksen altı milyon Türk dünyasıyla üç yüz milyon ve İslam dünyasıyla beraber bir buçuk milyarlık bir İslam dünyası var. Bu İslam dünyası, bu Türk dünyası ve Türkiye, Anadolu toprağı buradan yeni Muhsinler doğuracaktır. Mutlaka yeni Alperenler doğuracak, değerli arkadaşlarım. Çünkü bu topraklar yol üstünde bağ olanla, yâri güzel olanın başı dertten kurtulmazmış. Yol üstünde bir bağ ve çok güzel bir sevgili. Ama bu yârın sahibi biziz. Seksen altı milyonuz. Ve yol üstündeki bağın da babanı biziz. İnşallah Muhsin Yazıcıoğlu’na rahmet diliyorum. Bugün onu ananlara çok teşekkür ediyorum. Biraz sonra da parlamentoda bir konuşma yapacağım, on dakikalık. Her yıl yapmak istediğim fakat ara verdiğim dönemde yapamadığım ama geçmişte her yıl Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili konuşma yaptığımı yine bugün de tekrarlamak istiyorum. Türkiye duysun tekrar, yeniden, bir daha Muhsin Yazıcıoğlu hatırlansın. Devlet adamlarına da hatırlatsın ki iki saniye, bir saniye sonrasına hâkim olmadığımız bir dünyada fırıldak olmaya gerek yok. Her şey Türkiye için. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti! Yaşasın ay yıldızlı bayrak! Yaşasın Akif’in yazdığı İstiklal Marşı! Rahmet diliyorum Muhsin Başkan’a” dedi.

Muhabir: Yuzuf Ziya Keskin