Köylüler Çimento Fabrikası İstiyor Köylüler Çimento Fabrikası İstiyor

Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran yaptığı açıklamada yüz yüze eğitimin başlatılsa dahi alınmayan önlemler nedeniyle sürdürülemediğini ifade etti. Savran, “Her gün öğrencilerimizin hem akademik hem de sosyal, psikolojik gelişimleri açısından kayıpları daha da artıyor, eşitsizlikler daha da derinleşiyor. Kamusal bir hizmet olan eğitimin temel ilkeleri nitelikli, eşit, ücretsiz, düzenli, sürekli ve kapsayıcı olmasını gerektirir. Irk, dil, din, cinsiyet, sosyoekonomik yapının öğrencinin eğitimini etkilememesi tek bir öğrencinin dahi "mağdur" edilmemesi anlamına gelir. Nitelikli kamusal eğitim ise ancak eğitim ve bilim emekçilerinin haklarının güçlendirilmesi ile mümkünken, eğitim alanında alınan kararlarda öğrencilerin, eğitim emekçilerinin gereksinimleri değil, sermayenin, siyasi iktidarın çıkarları, ihtiyaçları temel alındı.Devleti yönetenler, okul binası ihtiyacını karşılamak yerine, başka yeni binaların yapımına öncelik vererek, yakın ve yandaşlarının rant sağlamasını tercih ettiler” dedi.
ÇOCUKLAR ARASINDA EŞİTSİZLİK ARTTI
Kırsal kesimde yaşayan çocuklarla kentlerde yaşayan çocuklar arasında eşitsizliğin daha da arttığını dile getiren Savran, “Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimde gerekli önlemler alınmadığı için kamu okulları ile özel okullar arasında, eğitime yeterli bütçe ayrılmaması nedeniyle kamu okullarının kendi arasında, kırsal kesimde yaşayan çocuklarla kentlerde yaşayan çocuklar arasında eşitsizlik daha da arttı. Başta yoksul ailelerin çocukları olmak üzere, dezavantajlı tüm kesimler açısından mağduriyet ve eşitsizlik ciddi boyuta ulaştı.
Asıl olan sermayenin, siyasi iktidarın ihtiyaçları değil, eğitim ve bilim emekçilerinin hakları, öğrencilerimizin üstün yararıdır. Kamusal eğitim ayrıcalık değil haktır. Salgında yaşayarak gördük ki sağlık hakkı ile eğitim hakkı ayrılmaz bir bütündür. Birimiz güvende değilsek hiçbirimiz güvende değiliz ve yüz yüze eğitimin süründürülebilir olması gerekli önlemlerin alınması durumunda yüz yüze eğitim mümkün. Milli Eğitim Bakanı sürekli olarak yüz yüze eğitim için hazır olduklarını ifade ediyor ancak kalabalık sınıflarda bunun nasıl olacağını açıklamıyor. Sağlık Bakanı delta varyantından korunmak için fiziksel mesafenin 1,5 metre değil, 2 metre olması gerektiğini söylüyor. Bu durumda öğrencilerin ve öğretmenlerin tam zamanlı yüz yüze eğitimde fiziksel mesafeyi koruması imkansız hale geliyor. Milli Eğitim Bakanı’nın cümle aralarında ise ‘çözüm’ olarak ikili  eğitim bulunuyor” diye konuştu.
EK DERSLİK VE EK ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALI
Başkan Savran, ikili eğitimin sıkıntılarını dile getiren, “Şehit Binbaşı Kıvanç Cesur ile Şehit Altuğ Pek ve Gazi Anadolu Lisesi ile Turgut Reis Anadolu Liselerinin zamanında yapılmayan güçlendirme çalışmaları nedeniyle aynı binalarda ikili eğitim yapmalarından görüyoruz. İkili eğitimin sıkıntılarını biliyoruz ve ikili eğitimi çözüm olarak kabul etmiyoruz.  ikili öğretim, okuldaki sosyal etkinlikleri, çocukların oyun oynama ve sosyalleşme olanaklarını olumsuz etkiliyor. ikili öğretim uygulanan okullarda okula başlama saatlerini çok erken, okulun bitiş saatlerinin çok geç olmasına; ders dışı etkinliklere zaman ayrılamamasına, teneffüs sürelerini kısa olmasına ve blok ders uygulamasıyla çok uzun ders sürelerine neden oluyor. Çocukların okulda geçirdikleri sürelerin önemli bölümünün ders saatlerine ayrılması ve teneffüslerin kısa olması çocukların okul deneyimini olumsuz etkiliyor. Beslenme düzenlerine olumsuz etkide bulunuyor. Sınıflar seyreltilmeden fiziksel mesafenin sağlanamayacağı; fiziksel mesafe sağlanmadan ise bulaş riskinin önlenemeyeceği çok açık. Bunu yapmanın tek koşulu sınıfları seyreltmektir. Sınıfları seyreltmek te ancak ek derslik ve ek öğretmen ataması ile mümkündür” şeklinde konuştu.
YAPILMASI GEREKENLER SIRALANDI
Savran açıklamanın son bölümüne yapılması gerekenleri sıraladı; “Yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi için acilen ek bütçe ayrılmalıdır. Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu hem öğretmenler hem de öğrencilerimizin eğitim hakkı açısından bir sosyal soruna dönüşmüş durumda. Yeterli öğretmen ataması yapılmalıdır. Yeterli ek personel ataması yapılmalıdır. Aşılama yaygınlaştırılmalıdır. Yeterli ek derslik sağlanmalıdır. Tüm eğitim kurumlarında gerekli fiziksel koşullar sağlanmalıdır. Okulların çevrimiçi platformlarında yapılan hazırlıklar, alınan önlemler düzenli bir şekilde paylaşılmalıdır. Eğitim alanında süreç alanın özneleri ile eğitim sendikaları, veli örgütleri, bilim insanları ile birlikte yürütülmelidir. Eğitim emekçilerinin özlük, ekonomik, sosyal hakları güçlendirilmeli, insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır. Nitelikli, kamusal eğitim ancak eğitim emekçilerinin haklarının güçlendirilmesi ile mümkündür.”