Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Nükleer Tıp Merkezi’nde görevli teknikerler, bazı hastalara yüksek ya da düşük dozda radyoaktif madde verildiği yönündeki iddialara karşılık sessizliğini bozdu. Teknikerler, iddiaları ortaya atan doktorun, bir kadın personeli taciz ettiği gerekçesiyle hakkında uzaklaştırma kararı verildikten sonra bu suçlamaları gündeme getirdiğini öne sürdü.
“Yargısız İnfazla Karşı Karşıyayız”
Teknikerler, cihazların teknik özellikleri gereği fazla doz verilmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Tiroid sintigrafisinde kullanılan radyoaktif madde, cihazın ürettiği dozla sınırlıdır. Fazla doz verme ihtimali teknik olarak imkânsızdır” ifadelerini kullandı.
Ayrıca kullanılan teknesyum jeneratörünün sabit doz verdiğini, maddenin yarılanma süresinin kısa olduğunu vurgulayan çalışanlar, işlemlerin zaten zamanla yarışarak gerçekleştirildiğini kaydetti.
“Taciz İfşası Sonrası İddialar Ortaya Atıldı”
İddiaların kişisel hesaplaşma kaynaklı olduğunu ileri süren çalışanlar, adı geçen doktorun 5 yıldır aynı birimde çalıştığını ve hastalara verilen dozların altında imzası bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Bu doktor, görevde olduğu süre boyunca herhangi bir yüksek doz ihlali tespit etmemiştir. Taciz olayı ortaya çıktıktan sonra bu suçlamaları yapmaya başlamıştır. 27 Mart 2025 tarihli mahkeme kararıyla hakkında 3 ay uzaklaştırma cezası verilmiştir. Ancak bu detaylar kamuoyuna yansıtılmamıştır.”
“Konuyu İlk Biz Savcılığa Taşıdık”
Teknikerler tarafından yapılan açıklamada, hukuki süreci başlatan tarafın kendileri olduğu da vurgulandı: “Taciz ve tehdit şikayetleri sonrasında biz suç duyurusunda bulunduk. Konuyla ilgili bazı doktorlar hakkında yasal işlem başlatıldı. Ancak medyada yalnızca karşı tarafın iddiaları yer buldu.”
“Skandal Deney ve Usulsüzlükler Doktora Ait”
Açıklamada, aynı doktorun daha önce de benzer iddialarla gündeme geldiği ve geçmişte birçok adli dosyası bulunduğu öne sürüldü. “Taciz, mobbing, darp ve tehdit gibi 6 ayrı adli dosya kaydı olduğu bilinmektedir. Ayrıca hastaları aynı görüntüleme için üç farklı günde çağırdığı durumlar da mevcuttur. Bu, hastayı gereksiz radyasyona maruz bırakmaktır.”
“Fazla İlaçlar Çöpe Atıldı, Gece Yarısına Kadar Çalıştık”
Teknikerler ayrıca, bazı günler artan ilaçların doktor inisiyatifiyle imha edildiğini, buna rağmen kendilerine ‘mesaiyi erken bitirme’ suçlaması yöneltildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Aksine, bazı günler gece 23.00’e kadar çalıştık. Cumartesi günleri dahi mesaideydik. Bu veriler hastane yönetiminin kayıtlarında mevcuttur.”
“Bir Yıl Süreyle Denetime Tabi Tutulduk”
Açıklamanın sonunda teknikerler, denetim süreciyle ilgili de bilgi verdi: “Yaklaşık bir yıl boyunca pratisyen hekim gözetiminde ve kamera kayıtları eşliğinde çalıştık. Her işlem kayıt altına alındı. Bu süreçte hiçbir usulsüzlük tespit edilmedi. Şimdi gündeme gelen iddialar gerçekle örtüşmüyor.”
Bakanlık ve Savcılıktan Açıklama
Sağlık Bakanlığı da iddialarla ilgili yaptığı açıklamada, konunun titizlikle ele alındığını, bilirkişi komisyonları tarafından yürütülen değerlendirmelerde hasta mağduriyetine ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmadığını duyurdu.
Öte yandan Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla, Nükleer Tıp Merkezi’nde geçmişe dönük tüm hasta kayıtları ve bilgisayar verileri incelemeye alındı.