2025’te hisse senedi piyasalarında TCMB’nin faiz politikası belirleyici olacak 2025’te hisse senedi piyasalarında TCMB’nin faiz politikası belirleyici olacak


Muğla’nın coğrafi ve iklim özellikleri nedeniyle verimli bir coğrafya olduğunu ve çok geniş yelpazede ürün yetiştirilmesine imkân tanıdığını söyleyen Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, “Biz kurum olarak bu avantajı her zaman en iyi şekilde değerlendiren projeleri hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda 12 ay Enginar üretiminin yaygınlaştırılması projesi başlattık. Çanak enginara göre en az 8-10 kat fazla verim sağlayan hibrit enginar üretimini destekleyerek pazara 12 ay boyunca taze enginar sunmayı hedefliyoruz. Klasik enginarın sezonu bittikten sonra, hibrit enginar pazara çıkacak ve daha yüksek fiyattan satışa sunulacak. Bu durum üretici gelirlerinde ciddi bir artış sağlayacak. Sağlık deposu enginar sayesinde hem üretim desenimiz çeşitlenecek hem de üreticilerimize ciddi bir gelir kapısı açılmış olacak.” dedi.
Gökova susamı ile üretici kazanıyor
Enginar hasadının ardından, Gökova Susamı ekilişi öncesinde yeşil gübreleme yapacak 19 üreticiye İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 2 ton fiğ tohumu dağıtıldı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün bu yıl itibariyle başlattığı ‘Organik Susam Üretiminin Desteklenmesi’ Projesi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte susam üreticisinin daha fazla gelir elde edebilmesi ve susam üretiminin yaygınlaştırılması için yapılacak çalışmalar anlatıldı.
Muğla’da 2023 TÜİK verilerine göre 14 bin 689 dekar alanda bin 638 ton susam üretimi yapıldığını hatırlatan İl Müdürü Saylak, Muğla’nın susam üretiminde Antalya, Uşak ve Manisa’dan sonra 4’üncü sıraya yerleştiğini belirtti. Gökova Körfezi’nin ‘Deli Memet’ adı verilen rüzgarının da etkisiyle özgün bir aroma kazanan susamın, kalitesi ve lezzetiyle pazarda yoğun talep gördüğünü söyleyen Saylak, “Bugün dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilen Gökova Susamını yaklaşık 5 bin 500 dekarlık bir alanda üretiyoruz. Bir dekardan ortalama 80-100 kg arasında ürün elde ediyoruz. Yıllık olarak 415 ton ürün elde ettiğimiz susamın, ne yazık ki katma değeri henüz istediğimiz düzeyde değil. Bunun için, susamın yan ürünleri olan tahin, tahin helvası ve susam yağı gibi katma değeri yüksek ürün gamını geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Önümüzdeki en büyük tehlike kuraklık
Türkiye’nin 2019 yılından bu yana yaşanan pandemi, orman yangınları, savaşlar ve yüzyılın deprem felaketi gibi talihsiz olaylar nedeniyle zor günler geçirdiğini belirten Barış Saylak sözlerini şöyle sürdürdü: “Üretim adına da ülkemiz adına da zorlu zamanlar yaşadık. Az oldu, eksik kaldık. Keşke daha fazlasını yapabilseydik dedik. Fakat her şeye rağmen, 844 personelimizle, Muğla’nın 13 ilçesinde adım atmadık tek bir yer bile bırakmadık. Bu süreçte, birlikte görev yaptığımız Bakanlarımızdan, Valilerimizden çok değerli destekler aldık. Şimdi de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel iklim değişikliği ve bunun yol açtığı kuraklık tehdidi ile yüz yüzeyiz. Bakanlığımızın uygulamaya başladığı Planlı Üretim Modeli ile suyu merkezine alan bir arım hedefledik. Bu süreçte çiftçilerimiz için yeni bir destekleme modelini hayata geçirdik. Muğla’daki üreticilerimizin bu desteklerden azami düzeyde faydalanmasını ve üreterek kazanmasını istiyoruz. Bizler sizin yanınızdayız. Siz yeter ki üretin. Biz yılmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz”