Gazeteci Özcan Özgür’ün bu çağrısına ilk yanıt Muğla Çimento A.Ş.’den geldi. Şirket, bir açıklama yaparak, tarafların bir araya gelmesi için hazır olduklarını belirtmişti. Yapılan çağrı sonrası başka hiçbir kesimden cevap gelmeyince Muğla Çimento A.Ş. yazılı bir açıklaması yayınlayarak, süreci hatırlatarak, tekrar çağrıda bulundu.
Yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi;
“Sayın Muğlalı hemşehrilerimizin malumu olduğu üzere, bir müddet önce yerel bir yayın organında yer alan bir çağrıya dayanarak, gerçekleştirilmesi planlanan yatırımımızla ilgili, gerek Muğla Büyükşehir, gerekse Menteşe Belediye başkanlarımıza biz de bir çağrıda bulunmuş; ve verecekleri randevu gün ve saatinde, projemizle ilgili tüm detayları paylaşmaya hazır olduğumuzu duyurmuştuk.
Şirket olarak sürecin en başından bu yana son derece şeffaf, katılımcı ve her görüşe saygı ile yaklaşmayı ilke edinmiş bulunmaktayız.
Nitekim bu çerçevede; yerel yöneticilerimizden yöre halkı başta olmak üzere projeyle ilgili bilgi almak isteyen yahut bu konuda aklında soru işaretleri bulunan tüm çevrelere defalarca çağrıda bulunarak dileyen her kesimle bir araya gelmeye, projemizi anlatmaya ve katılımcıların da görüşlerini almaya hazır bulunduğumuzu birçok kez dile getirmiş bulunmaktayız.
Ancak, ne üzücüdür ki; bugüne kadar ne “çevre elimizden gidiyor” sloganları ile kendilerini masum çevreciler olarak tanıtan kesimlerden, ne de yerel yöneticilerden bu çağrılarımıza olumlu bir geri dönüş olmamıştır.
Şaibeleriyle her gün yeni olaylarına tanık olduğumuz ‘Sözde çevreci’ olarak adlandırılan güruhun da amacının çevre olmadığının çok iyi bilmekteyiz.
Yatırımların çevreye zarar verip-vermeyeceği konusunda yerel yöneticilerin şüphe içerisinde olması en doğal hakları olduğuna inandığımız için, biz de tüm iyi niyetimizle ve yapılacak olan projenin uluslararası çevre standardlarında yapılacak olması münasebetiyle çağrıda bulunduğumuzu belirtmek isteriz.
Bu sayede, halkına hizmet için seçildiği halde, bölge halkına hakikaten yararlı mı yoksa zararlı mı olduğunu ilk ağızdan dinleme zahmetine dahi katlanmayan yerel yöneticilerin de projemize karşı çıkarken dile getirdikleri söylemlerde ne derece samimi oldukları tüm kamuoyunun gözü önüne serilmiştir.
Türkiye’de 60 yakın Çimento fabrikası var iken Muğla’yı çevre kirliliğinden kurtaracak adeta Muğla’nın tüm atıklarını bertaraf edecek tesisin kimlere hizmet etmek için neden karşı çıkıldığını da çok iyi bilmekteyiz.
Buradan bir kez daha siz değerli hemşehrilerimize duyurmak isteriz ki; gerçekleştirmekte olduğumuz bu yatırım, Muğla’mızda, özel sektör eli ile gerçekleştirilen en büyük 2’nci yatırım olup, bu bağlamda doğrudan istihdam edilecek personel sayısı ile gençlerimize yeni bir iş sahası ve gelecek umudu, yan hizmet ve malzeme alımları ile de bölge ticaretine büyük bir canlılık katacaktır.
Bu nedenle de kendilerini hangi sıfatla anarsa ansınlar, dertleri; gençlerin gelecek umudu, esnafın- tüccarın ayakta kalma çabası olmayan, oturdukları köşelerde laf üretmekten başka bir üretimi ve topluma katkıları bulunmayan bir avuç azınlığın, Muğla’nın ve Muğlalıların çıkarlarına ve geleceğine mani olmasına müsaade etmeyeceğimizi Meselenin çevre olmadığını başka çıkar çevreleri tarafından yatırımlara zarar verilmeye çalışıldığını siz sayın kamuoyunun bilgilerine sunmak isteriz.” denildi.
