Gündem

Milletvekili Girgin: Çiftçiyi yok sayarak krizden çıkabilir miyiz?

İHRACAT YASAK İTHALAT SERBESTGrigin şöyle devam etti: “Elimizde zeytinyağı fazlamız var, yine de ihracatı yasaklıyorlar. Bunu yaparken Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği gibi sektördeki meslek örgütlerinden fikir almıyorlar. Çiftçinin zeytinyağı priminin arttırılmasını talebine kulak tıkıyorlar. Dökme zeytinyağının ihracatına yasak getirirken ayçiçeği, aspir ve kanola yağının ithalatından...

İHRACAT YASAK İTHALAT SERBEST

Grigin şöyle devam etti: “Elimizde zeytinyağı fazlamız var, yine de ihracatı yasaklıyorlar. Bunu yaparken Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği gibi sektördeki meslek örgütlerinden fikir almıyorlar. Çiftçinin zeytinyağı priminin arttırılmasını talebine kulak tıkıyorlar. Dökme zeytinyağının ihracatına yasak getirirken ayçiçeği, aspir ve kanola yağının ithalatından gümrük vergisinin kaldırılması, zeytinyağı üreticimizi mağdur ederken yabancı ayçiçeği, aspir ve kanola yağının üreticisini sevindirecek bir uygulama değil midir? Sanki çiftçimizi desteklememeye yeminliler.”

ÇİFTÇİYE KÖSTEK DEĞİL DESTEK OLUN!

 Girgin, “Tüketici korunacaksa, KDV’de indirime gidilebilir, zincir marketlerin ve aracıların yüksek oranlı kâr yapmalarını engelleyecek düzenlemeler yapılabilirdi. Üreticiyi korumak için zeytinyağında uzun yıllardan beri değişmeyen zeytinyağı primi arttırılmalıdır. Zeytinyağlarının depolanmasında kullanılan plastik ve demir bidonlar yağın kalitesini ciddi oranda etkilediği için zeytinyağlarını uzun süre değişmeden saklayabilen krom tanklar kullanılmalıdır. Üreticilerimize krom tankla zeytin hasat makineleri hibe edilmelidir. Zeytin üreticisine ücretsiz plastik kasa dağıtımı yapılmalı, sertifikalı depoculuk teşvik edilmeli, iç tüketimin arttırılması için, üreticilerin de katılımıyla tutarlı bir politika oluşturulmalıdır” diye konuştu.

GİRGİN KONUYU MECLİSE TAŞIDI

Girgin Ticaret Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları sordu:

1) Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi verilerine göre; Türkiye'nin elinde devreden stoklarla birlikte 250 bin ton zeytinyağı var ve genel toplam tüketim 166 bin ton civarında. Elimizde zeytinyağı fazlası olduğu halde, dökme zeytinyağı ihracatının 31 Ekim 2021 tarihine kadar yasaklanmasının nedeni nedir?

2) Bu yasağın iç piyasadaki fiyat artışını geçici olarak durdursa da maliyetlerini zor karşılayan üreticilerimize darbe vuracağını düşünmüyor musunuz?

3) Böyle bir karar alınırken, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği gibi sektördeki önemli kuruluşların görüşünü almayı neden gerekli görmediniz?

4) Zeytinyağında uzun yıllardan beri değişmeyen zeytinyağı priminin artırılması için bir çalışmanız var mıdır?

5) Diğer bitki yağlarla zeytinyağını karıştırarak pazarlamasının önüne geçilmesi için bir çalışmanız var mıdır?

6) Dökme zeytinyağının ihracatına yasak getirilirken ayçiçeği, aspir ve kanola yağının ithalatından gümrük vergisinin kaldırılması, zeytinyağı üreticimizi mağdur ederken yabancı ayçiçeği, aspir ve kanola yağının üreticisini sevindirecek bir uygulama değil midir?