Müslümanlar için büyük öneme sahip üç aylardan sağlık ve şükür ayı ramazanın ilk orucu için gece sahura kalkılacak ve yarın ilk iftar yapılacak.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kovid-19 gölgesinde ihya edilecek on bir ayın sultanı, maddi ve manevi hastalıklara şifa ayı ramazanın ilk teravih namazı tedbirler nedeniyle evlerde kılınacak.
Ramazanın ilk orucu için bu gece sahura kalkılacak ve yarın ilk iftar yapılacak.
Yarın, ilk imsak saat 03.53'te Iğdır'da yaşanacak, ilk iftar da 18.45'te Hakkari'de açılacak.
Ramazanın ilk günü son imsak saat 05.05'te İzmir'de olacak, son iftar ise saat 19.59'da Edirne'de yapılacak.
İlk gün Sinop'ta 15 saat 3 dakikayla en uzun, Hatay'da ise 14 saat 39 dakikayla en kısa oruç tutulacak.
"Kovid-19 nedeniyle sofralarımızı paylaşamasak da dualarımızda birbirimizi hatırlamalıyız"
İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Demirel, ramazan ayında dini duyarlılığın zirveye çıktığını söyledi.
Ramazanın rahmet iklimini beraberinde getirdiğini belirten Demirel, şöyle devam etti:
"Bu ayı oruç tutarak, sadaka vererek, teravih ve teheccüt namazları kılarak ve özellikle de Kur'an tilavetiyle geçirmeliyiz. Kur'an'ın indiği ve Kadir Gecesi'nin içinde bulunduğu bir zaman diliminden bahsediyoruz. Bu mübarek ay, bizlere Rabb'imize yaklaşma, tövbe edip arınma, günah ve hatalarımızla yüzleşme fırsatı sunmaktadır. Kovid-19 salgını nedeniyle sofralarımızı paylaşamasak da dualarımızda birbirimizi hatırlamalıyız."
Demirel, ramazanın her yıl ruhun örselenmişliğini, maddi hayatın kırıp döktüklerini yeniden tamir etmeye geldiğini vurgulayarak, "Ramazan bize varoluşumuzun gerçek manasını hatırlatır, kişiliğimizi inşa eder. Bir amel kişilik inşa etmiyorsa o amelden kastedilen hikmet gerçekleşmiyor demektir." dedi.
"Allah'ın izniyle insanlık, Kovid-19'u uzak olmayan bir gelecekte yenecektir"
Ramazanın, hayatı yavaşlatarak insana varlığının anlamını düşünmeye çağırdığını dile getiren Demirel, şunları kaydetti:
"Kovid-19'u her ne kadar zahiren şer olarak kabul etsek de ramazanın hayatı yavaşlatan yönüne bir katkı da sunuyor. Yavaşlamak anlamayı ve detayları görmeyi kolaylaştırır. Yavaşlamak ve durmakla bir meseleyi kavramak arasında ilişki vardır. Dilimizdeki 'durup düşünmek' tabiri bunu çok yalın olarak ifade etmektedir. Allah'ın izniyle insanlık, Kovid-19'u uzak olmayan bir gelecekte yenecektir. Biz ise bizi yavaşlatan, mekanlarımıza hapseden bu şerden, varoluşun anlamı üzerine tefekkür ederek büyük hayırlar üretebiliriz. Bunun için bilincimizi ve irademizi kuşanmamız yeterlidir."