KURAL ve GENELGE !

            Toplumların kültürel mirasları ve alışkanlıkları uzun seneler boyu yaşanan birikim ve tecrübeyle ortaya çıktığını bilmeyenimiz yoktur. İçinden geçtiğimiz bu pandemi sürecinde pek alışık olmadığımız kurallara ayak uydururken, kimimiz çok dikkat ediyor kimimiz ise oralı olmuyoruz.

*

            Bu durumun önüne nasıl geçilir? Toplum bunu kendi kendine başarabilir mi?

            -“Belki”. Genelgeler ile kurallara uymayanları cezalandırırsak bunu başarabilir miyiz?

*

            Yıl 1924 …

Erzurum Pasinler neredeyse çoğu köy bir deprem ile yerle bir olmuştu. Atatürk yaşanan felaketi yakından takip etmek için Pasinlere bizzat gitmiş yerinde incelemelerde bulunmuştu.

Kaymakam ile yaptığı görüşmeler sonrası etrafına toplanan halk ile görüşmeyi ihmal etmeyen Ata yaşlı bir adam görüp yanına yaklaştı.

            -Depremden çok zarar gördün mü baba? Diye sordu.

Bu ani ve beklenmedik soru karşısında ihtiyar şaşırdı, kollarını göğsüne bağladı, boynunu büktü; bir şeyler söylemek istedi. Ata, ihtiyarın şüphesini görünce, tekrar sordu:

            -Hükûmet sana kaç lira verse zararını karşılayabilirsin?

İhtiyar, yöre şivesiyle:

            -Valle padişeh bilir! Dedi.

Atatürk gülümsedi ihtiyarın ne demek istediğini tamamen anlamıştı.

Yumuşak bir sesle:

            -Baba, padişah yok! Onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım, zararın ne?

İhtiyar tekrar etti:

            -Padişah bilir.

Bu cevap karşısında Atatürk’ün yüzünün hatları aniden değişti.

Kaşlarını çattı ve kaymakama döndü:

            -Siz daha inkılâbı yaymamışsınız! Dedi.

Bir anda dona kalan kaymakamın imdadına yetişmek ister gibi genç yazı işleri kâtibi öne atıldı. Ve görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla:

            -Köylere genelge yolladık Paşam, dedi.

Atatürk’ün fırtınalı yüzü daha çok karıştı:

            -Oğlum, dedi, genelgeyle inkılâp olmaz!

*

            Genelgeler, kurallar, yasalar ama her şeyden önce halk sağlığı için, her gün yeni bir kurala uyandığımız bu dönemde genelge çıkaran, uygulamada görevli olan ve bilhassa tüm halkımızın bu kurallara uymalıdır.  

Şeyh Edebali’nin de dediği gibi “…ikram bil, söz bil, kural bil, doyum bil…”

Faydalanılan kaynak

Genelkurmay Başkanlığı “ATATÜRK’TEN ANEKDOTLAR”, Ankara