Milas’ta son aylarda yeterli yağışın olmaması, zeytin ağaçlarının büyüme ve olgunlaşma sürecini sekteye uğrattı. Suya en çok ihtiyaç duyulan dönemde yaşanan kuraklık, ağaçların hem verimini hem de ürün kalitesini olumsuz etkiledi. Bölgedeki çiftçiler, zeytin ağaçlarının yeterli su alamaması nedeniyle meyve tutumunun azaldığını ve mevcut zeytinlerin küçük ve kalitesiz olabileceğini belirtiyor. Özellikle zeytinyağı üretiminde kalite düşüşü ve rekolte kaybı yaşanması bekleniyor.

Milletvekili Otgöz’den 29 Ekim Mesajı Milletvekili Otgöz’den 29 Ekim Mesajı

Milaslı zeytin üreticileri, kuraklık sebebiyle bu yıl zeytin hasadının beklentilerin çok altında kalacağını dile getiriyor. Normalde yüksek verimlilikle anılan bölgenin, bu yıl zeytin rekoltesinde önemli bir düşüş yaşayacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, uzun süreli yağışsızlık ve toprağın yeterince beslenememesi nedeniyle zeytin ağaçlarının strese girdiğini ve bunun da ürün kalitesini doğrudan etkilediğini belirtiyorlar.

Milas Ziraat Odası yetkilileri, kuraklığın devam etmesi durumunda bölgedeki zeytin üretiminin tarihsel olarak en düşük seviyelere inebileceğini ifade etti. Yetkililer, sadece bu yıl değil, kuraklık şartlarının uzun vadede zeytin ağaçlarının genel sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler bırakabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Zeytin ağaçları, kuraklığa dayanıklı olmalarına rağmen uzun süreli susuzluk, meyve tutumu ve büyüme süreçlerinde ciddi aksaklıklara neden olabiliyor.

Kuraklık, yalnızca zeytin rekoltesini değil, aynı zamanda zeytinyağının kalitesini de etkileyebilir. Uzmanlar, zeytinlerin yeterince olgunlaşamaması ve yağ oranının düşmesi nedeniyle zeytinyağında da kalite kaybı yaşanacağını öngörüyor. Milas, Türkiye’nin en kaliteli zeytinyağlarını üreten bölgelerinden biri olarak bilinirken, bu yılki şartlar nedeniyle bölgenin zeytinyağı üretiminde hem kalite hem de miktar açısından gerileme yaşanması bekleniyor.

Milas Zeytinyağı Üreticileri Birliği’nden yapılan açıklamalarda, çiftçilerin zor bir sezon geçirdiği vurgulandı. Birlik yetkilileri, zeytin ağaçlarının suya olan ihtiyaçlarının karşılanamaması halinde, zeytinyağı üretiminin %30-40 oranında düşebileceğini dile getiriyor. Ayrıca, zeytinyağının kalite kriterlerinde de önemli düşüşlerin olabileceği belirtiliyor. Bu durum, Milas zeytinyağının ulusal ve uluslararası pazardaki itibarını da olumsuz etkileyebilir.

Zor durumda olan Milaslı zeytin üreticileri, yetkililerden ve devletten destek bekliyor. Özellikle kuraklık şartlarına karşı acil sulama çözümlerinin geliştirilmesi ve çiftçilere yönelik finansal destek paketlerinin devreye sokulması talepler arasında yer alıyor. Bazı üreticiler, yerel yönetimlerin sulama kanalları ve barajlar gibi altyapı yatırımlarını hızlandırması gerektiğini belirtiyor. Bununla birlikte, kuraklıkla mücadelede sürdürülebilir tarım yöntemlerine geçilmesi gerektiği de uzmanlar tarafından vurgulanan bir diğer önemli nokta.

Kuraklık ve susuzluk tehdidinin, sadece Milas’ta değil, Türkiye genelindeki zeytin üretim bölgelerinde de sorun yaratabileceği belirtiliyor. Özellikle küresel iklim değişikliği ve yağış rejimlerinde yaşanan düzensizlikler, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektörünü uzun vadede ciddi risklerle karşı karşıya bırakıyor.

Küresel düzeyde de zeytincilik sektörünün iklim değişikliğinden etkilenmesi, dünya genelinde zeytinyağı fiyatlarını ve tedarik zincirlerini olumsuz etkiliyor. Türkiye, dünyanın en büyük zeytinyağı üreticilerinden biri olarak bu küresel pazarın önemli bir parçası. Milas gibi bölgelerde yaşanan üretim sorunları, ülke genelindeki zeytinyağı arzını düşürürken, fiyatların artmasına ve dış pazarlardaki rekabetin zayıflamasına neden olabilir.

Milas’ta yaşanan kuraklık, bölge halkı ve çiftçiler açısından büyük bir endişe kaynağı haline gelirken, Türkiye’nin zeytincilikteki geleceği için de önemli bir uyarı niteliğinde. İklim koşullarının tarımsal üretim üzerindeki etkileri giderek daha belirgin hale gelirken, sürdürülebilir tarım yöntemlerine ve su kaynaklarının etkin kullanımına olan ihtiyaç her zamankinden daha büyük.

Editör: Haber Merkezi