Kıskançlık, ikili ilişkilerde iki tarafı da yıpratan sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kıskançlığı sorun haline getiren etmenlerden biri; kıskançlık duygusunun, eylem biçimi olarak patolojik bir biçimde ortaya çıkma halledir.
Örneğin; kıskanma ile kısıtlama kavramları çoğu zaman birbirine karıştırılan ve birbiri yerine kullanılan kavramlardan biridir. Halbuki kıskanma bir duygu, kısıtlama ile o duygunun sonucunda ortaya çıkan eylemlerden bir tanesidir.
Kıskanma bir duygu olması bağlamında bazı zamanlar “normalleştirilebilir”. Ancak bir eylem olan kısıtlama, bir tarafın haklarını ihlal etmesi bağlamında normalleştirilmemelidir.
Fakat maalesef kısıtlama eylemini, kıskanma duygusu ile normalleştirmeye çalışanlara çıkıyor bazı zamanlar yolumuz.
Peki kıskanma duygusu her durumda masum mudur?
Duygu olarak “bazı zamanlar normalleştirilebilir" dediğimiz kıskançlık, hangi durumlarda “normal” karşılanamaz?
Öncelikle duygularımızın bir matruşka bebek gibi olabileceğini unutmamalıyız. Yani her duygunun beslendiği başka bir olduğunu, herhangi bir duygunun içinden çıkabilecek bambaşka bir duygu ile karşı karşıya kalabileceğimizin farkına varmalıyız.
Kıskançlık duygusundan devam edelim.
Diyelim ki birini kıskanıyorsunuz. Kendinize yalnızca “neden?” sorusunu yöneltmeniz bile içinizdeki diğer duygularınızla yüzleşmenize bir kapı aralayacaktır.
Çok başka duygular tarafından beslenen bazı kıskançlık türleri patolojiktir ve tedavi edilmesi gerekir.
Örneğin bunlardan biri Othello Sendromu olarak adlandırılan, takıntılı kıskançlıktır. Othello sendromunun temelinde yatan nedenler arasında düşük benlik algısı, değersizlik duygusu ve güven eksikliği yer almaktadır.
Othello Sendromu kendini farklı şekillerde gösterebilir. Örneğin; “bende yoksa başkasında da olmasın”, “başkasında olan bende de olsun” (imrenmek ile karıştırılmamalıdır), “elinde olanı kaybetmek istememek” gibi formlarda karşımıza çıkabilir. Özellikle ikili ilişkilerde “elinde olanı kaybetmek istememe” şeklinde karşımıza çıkan bu sendromun belirtileri aşağıdakiler gibi olabilir;
-Birlikte olunan kişiyi saplantılı bir biçimde herkesten kıskanma ve kısıtlama.
-Saldırganlık ve şiddet eğilimi
-Kişinin kafasında senaryolar kurması
-Ayrılığı fobi haline getirme ...
Ancak bu belirtilerin olduğu bir kişiye direkt Othello sendromu teşhisi koymak doğru olmayacaktır. Alanında uzman kişi aracılığı ile Othello Sendromu testi danışana uygulanmalıdır.
Othello Sendromu olan danışan ise tedavi sürecine başlamalıdır. Çünkü bu sendroma sahip olan bireyler, çoğu zaman içinde bulunduğu durumun farkında olsalar dahi dürtülerini kontrol edemezler ve uzun süreli sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanırlar. Hem kendilerine hem de ilişki içinde oldukları bireylere yaşamı katlanılmaz bir hale getirirler.