KIŞ BİTTİ?

Kışın geldiğini bile hissedemeden bitirdik bu sene bu mevsimi..

Kat kat giyinmek zorunda kalmadığımız hatta kalın montumuzu giydiğimizde pişman olduğumuz, bol güneşli, yağış ve karın olmadığı bir kış geride kaldı.

Uludağ'da kar yağışı olmayınca suni kar yağdıran makinelerin çalıştığını bile gördük.

Evet kimse çok soğuk bir kışın geçmesini, tir tir titremeyi istemez zaten ama ya sonrası? Kar yağışının ve yağmur yağışının olmadığı bir kışın sonundaki kuraklık?

En basitinden baktığımızda yaşadığımız şehir Muğla; Türkiye’nin yıllardır en fazla yağış alan ikinci ili konumundayken dördüncü sıraya geriledi hatta bu yağışsız aylardan sonra daha da gerileyebileceği söyleniyor.

Neredeyse her kış olan; Karabağlar Yaylasını su bastı, yollar sudan dolayı doldu haberlerini bu yıl göremedik mesela. Ya da yaz aylarının en sıcağı Ağustos'ta bile dağlardan gelen suyla gürül gürül akan Marmaris ilçesindeki Karadere'nin şelale konumundaki suyunun nasıl azaldığını görebiliyoruz.

Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nden bir açıklama yapıldı; “Dünyada yaşanan iklim değişikliklerinin olumsuz etkileri son yıllarda iyice kendini hissettirmeye başlamıştır. Son olarak, geçtiğimiz günlerde açıklanan Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün değerlendirmesine göre son aylarda Muğla’nın bazı bölgelerinde şiddetli, bazı bölgelerinde ise çok şiddetli kuraklık yaşandı. Kuraklığın yaz mevsiminde etkisini daha fazla göstereceği beklenmektedir. ” denildi.

Neredeyse literatürdeki bütün afetlerle muhatap bir ülkeyiz. Kuraklığın da bir doğal afet olduğunu unutmamalıyız. Bu yüzden bunun önüne geçmek için elimizden geldiğince önlem almalıyız. Ben bir birey olarak ne yapabilirim? Diyebilmeliyiz.

Düşünsenize Muğla’daki bütün muslukların başlarına su tasarruf aparatı takıldığını… Bu küçük ama etkili olan adımla bile bir yerden başlayabiliriz.