Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ev sahibi olarak yaptığı konuşmasında Karabağlar Yaylasının önemine vurgu yaptı.
BAŞKAN GÜMÜŞ, “YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜ YAŞATAN BİR BELEDİYEYİZ”
Başkan Gümüş, “8. Menteşe Kültür ve Sanat Şenliklerimiz Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışır bir şekilde devam ediyor. Tabi bu şenliğimizin en güzel etkinliklerinden biri de geleneksel Yayla Kavun Yarışmamız. Narlı Kahve belediye olarak restorasyonu yaptığımız ve halkımızın hizmetine sunduğumuz bir yer. Narlı kahve ile artık herkesin yayla de bir yeri var. Menteşe Belediyesi olarak geçmişini, tarihini, yörük kültürünü yaşatan bir belediyeyiz. Karabağlar’da en değerli kültürel miraslarımızın başında geliyor. Yaylamız en kıymetli koruma altındaki varlığımız. Yaylamıza çok dikkat etmemiz lazım. Korumamız gerekiyor. Kesikleri, irimleri kesmememiz lazım. Taş duvar örmememiz lazım. Belediye olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Fakat Yayla hepimizin. Bu yüzden yaylamızı hepimiz koruyacak, yaşatacağız. Karabağlar Yaylasının dünyada eşi benzeri yok. Cumhuriyetimizin 100. Yılında 3 gün süren çok güzel bir şenlik geçiriyoruz. Bizler var oldukça nasıl ki yaylamıza sahip çıkıyorsak, Cumhuriyetimize ve onun değerlerine hep birlikte sahip çıkacağız. Muğla Karabağları Geliştirme ve Güzelleştirme Derneğimize, gazeteci arkadaşlarımıza, değerli konuklarımıza ve yaylamızın kıymetli sakinlerine şenliğimize geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. “dedi.
ÜZÜMLÜOĞLU, “YAYLANIN KURALLARI VAR. ONA GÖRE YAŞAYACAĞIZ”
Geleneksel Yayla Kavun yarışması ve etkinlikler, Muğla Karabağlar Yaylasını Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Mehmet Üzümlüoğlu’nun konuşmasıyla devam etti. Üzümlüoğlu konuşmasında, “ Belediyemiz ile birlikte bu yıl 250 civarında tüpleme yaparak katıkarası üzümü yetiştirdik. Dişbudak ektik. Tüm bunları yapmamızın amacı yayladaki çiftçilerimize gelir sağlamak ve tarlalarını satmalarına engel olmak. Tabi burada yayla sakinlerimizin dikkat etmesi gereken hususlar var. Suyu idareli kullanmamız lazım. İklim krizi ve kuraklık nedeniyle yaylamızdaki kuyular kurudu. Bilinçsiz yapılan sondajlar, bahçe sulamaları nedeniyle herkes komşusunun suyunu azaltıyor. Yaylayı korumak istiyorsak, yaylanın kurallarına uymalıyız. Yayla sadece bizim değil, bir dünya mirası.” dedi.
EN GÜZEL 20 KAVUN DEĞERLENDİRİLDİ
Konuşmaların ardından yerel sanatçı Hamdi Demirtaş’ın Türkü dinletisi ile katılımcılara Muğla türküleri seslendirdi.
Türkü dinletisinin ardından Yayla’nın en güzel kavunları seçildi. Etkinliklerde yaylanın en güzel 20 kavunu Ziraat Mühendisi Süleyman Kurnaz, Yayla Derneği Temsilcisi Şenal Oskay, Ziraat Mühendisi Mesut Durmuş, Ziraat Mühendisi Seylan Gültekin, Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanı Mehmet Ersen ve Muğla Yerel Tohum Derneği Başkanı Mehmet Bal tarafından oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirildi.
Paris kavunu olarak da bilinen Yayla kavunları rengi, kokusu, şekli ve tadı gibi özelliklerine göre puanlandırıldı.
Yayla Kavun Yarışması sonunda Halil Kürklüoğlu’nun kavunu birinci, Nurcan Vardar’ın kavunu ikinci, Gül Taş’ın kavunu üçüncü, Halil Taş’ın kavunu dördüncü ve Mehmet Yağcıoğlu’nun kavunu beşinci seçildi.
Yarışma sonunda dereceye girenlere ödül olarak tarım malzemeleri verilirken, jüri üyelerine de teşekkür plaketi takdim edildi.