EĞİTİM-İŞ:

Ayşenur'un naaşı İzmir'e getirildi Ayşenur'un naaşı İzmir'e getirildi

8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Eğitim-İş Muğla Şube Sekreteri İffet Göçer, açıklama yaptı.

Kadın haklarına dikkat çeken Göçer, “8 Mart New York’lu 40 bin dokuma işçisi kadının 1857’de 18 saate varan çalışma süresine ve ağır çalışma koşullarına başkaldırı günüdür. 8 Mart, 129 dokuma işçisi kadının yanarak öldüğü gündür. 8 Mart’ın bu mücadele geleneği özgürlük ve eşitlik talepleri ile sokağa çıkan emekçi kadınlar, tarafından sürdürülmüştür. 1910 Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Alman İşçi Hareketi’nin kadın önderi Clara Zetkin’in önerisiyle, 8 Mart emekçi kadınların yiğit mücadeleleri anısına Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan edilmiştir.O günden beri tüm dünyada, 8 Mart Emekçi Kadınların sömürüye, baskıya ve eşitsizliğe karşı öfkelerini haykırdığı mücadele günü olarak anılmaktadır. Ancak aradan geçen 165 yıla rağmen Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir kez daha ayrımcılık ve şiddete karşı eşitlik mücadelesindeki kadınların seslerini duyurma çabalarının gölgesinde kalmaktadır. İktidara geldiği günden bu yana Türkiye'deki demokrasi ortamını giderek daraltan AKP, kuşkusuz en büyük darbelerden birini kadın hakları konusunda vurmuştur” şeklinde konuştu.

“AKP İKTİDARINDA KADINLAR ÇALIŞMA HAYATINDA DAHA FAZLA SÖMÜRÜLDÜ”

Göçer, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Sadece 2021 yılında adına kader dedikleri, fıtrat dedikleri sömürü düzeninde en az 165 kadın emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Ekonomik kriz en çok kadınları etkilemiş, Kadın istihdamı yüzde 13,8 civarında azalmıştır. Son 1 yılda kadın işsizliği 164 bin artarken, 10 milyondan fazla kadın ev işleri nedeniyle kendi ekonomik bağımsızlıklarından dışlanmış, pandemi sürecinde de çalışan kadınların sömürüsü hem ev işlerinde hem iş hayatında olmak üzere iki kat artmıştır. Kadınlar iş hayatında da sürekli ayrımcılığa maruz kalmış, aynı işi yapmalarına rağmen kadınlar erkeklerden yüzde 31,4 daha az gelir elde etmiştir.Ücretlerde toplumsal cinsiyet eşitsizliği artarken, 2006 yılında yüzde 12 olan eşitsizlik 2021'de yüzde 21’e yükselmiştir. Kısacası AKP iktidarında kadınlar çalışma hayatında daha fazla sömürülmüş, daha fazla baskıya maruz kalmıştır. Böylesi bir çağdışılık ancak eğitim ve devletin doğru politikalar üretmesiyle son bulacakken, hem eğitim hem de devlet politikaları bu hapsedilmeyi, bu görünmezliği körükleyecek şekilde dizayn edilmiştir.”

Cinayetlerin son bulduğu bir 8 Mart istediklerini dile getiren Göçer, “Eğitim-İş olarak vurguluyoruz: Kadın-erkek eşitliği, sadece kadınların sorunu değil, uygarlaşmada bir eşiktir. Kız çocuklarının okumalarına ayrıca önem veren, onları sosyal hayata katan, onlara dünya ülkelerinin birçoğundan önce seçme ve seçilme hakkı vererek eşit bireyler olduğunu ilan eden Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyete yakışmayan tabloyu değiştirmek, Cumhuriyet devrimlerini rotası kabul eden her yurttaşın görevidir. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun etkin bir biçimde uygulanmalı, Kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalı, Kız çocuklarının okullaşma oranını artıracak önlemler alınmalı. Biz inanıyoruz ki gerçek bir demokrasi, kadın erkek eşitliği sağlanmadan gerçekleşemez. Kadınların hayatın her alanında ve erkeklerle eşit haklara sahip olduğu, her türlü şiddetin ortadan kalktığı, kadın cinayetlerinin son bulduğu, çocuk yaşta evliliklerin ve çocuk istismarının olmadığı bir dünya için mücadeleyi sürdüreceğiz! Yeryüzüne barışı, çağdaşlığı, inceliği ve sayısız güzelliği kadınların getireceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.