Genel

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI:“DENİZLERİMİZ VE SULAK ALANLARIMIZ YOK EDİLMEYE DEVAM EDİYOR”

*** Mevzuata uygun olmayan, keyfi görüşlerin olduğunu belirten Çatalkaya, “Muğla il sınırları içerisinde DSİ tarafından havza etüdleri yapılmadan sadece yeraltı suyu arama belge müracaatlarındaki yoğun talebi durdurma için keyfi saha kapatma işlemleri yapılarak kaçak kuyu açımının önünün açıldığı hatta teşvik edildiği belirtmek isterim” dedi.TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya, 22 Mart Dünya Su Günü...

*** Mevzuata uygun olmayan, keyfi görüşlerin olduğunu belirten Çatalkaya, “Muğla il sınırları içerisinde DSİ tarafından havza etüdleri yapılmadan sadece yeraltı suyu arama belge müracaatlarındaki yoğun talebi durdurma için keyfi saha kapatma işlemleri yapılarak kaçak kuyu açımının önünün açıldığı hatta teşvik edildiği belirtmek isterim” dedi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla açıklama yaptı.

Çok sayıda göllerin kurumaya yüz tuttuğunu söyleyen Çatalkaya, yaşanan su sıkıntısı ve küresel iklim değişikliğine dikkat çekti.

“TÜM VARLIKLARIMIZI TÜKETMEYE VE KİRLETMEYE DEVAM EDİYORUZ”

Çatalkaya, açıklamasında şunları söyledi:

“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz suya erişim sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımların atılmasını , sürdürülebilir bir gelecek için suyun önemi ve verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla 1993 tarihinde ‘22 Mart Dünya Su Günü’ olarak kabul edilmiştir. Su kısıtı yaşayan ülkemizde ise, biyoçeşitliliğimiz içinde veya üzerinde gelişerek büyüdüğü denizlerimiz, kıyı alanlarımız, nehirlerimiz, derelerimiz, orman alanlarımız, vadilerimiz, dağlarımız, sulak alanlarımız gibi jeoçeşitlililiğimizi oluşturan tüm kaynak ve varlıklarımızı tüketmeye ve kirletmeye devam ediyoruz.”

“ÇOK SAYIDA GÖLÜMÜZ KURUMAYA YÜZ TUTTU”

Çatalkaya, “Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin her gün etkisini artırdığı ülkemizde, çok sayıda göl veya sulak alanımızın ya kamu idareleri ya da gerekli tedbirlerin zamanında alınmaması nedeniyle kurutularak yok edilmesi sonucunda son elli yılda 70 yakın gölümüzün kuruduğu, elimizde kalan ülkemizin en büyük 2. gölü olarak kabul ettiğimiz Tuz Gölü, Eğirdir Gölü, Burdur Gölü, Bafa Gölü, Manisa- Marmara Gölü gibi çok sayıda büyük göllerimiz başta olmak üzere çok sayıda gölün kurumaya yüz tuttuğu belirtmek isterim” dedi.

“MİLAS MANDALYA KÖRFEZİ İMAR VE RANTA AÇILDI”

Birçok nehir, çay veya akar dere, üzerinde inşa edilen göletlerin HES’ler nedeniyle yok edildiği söyleyen Coşkun Çatalkaya, “Ülkemizde, özel çevre koruma veya kesin korunacak hassas alan statüsünde bulunan sulak alanlar, göller, deltalar gibi alanlar üzerine, 05.03.2022 tarihinde ‘Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ düzenlemesi ile hidrolik, güneş ve rüzgar enerji santrallerin yapılmasına olanak sağlayan düzenleme ile elde kalan son sulak alanlarında yok edilmesinin önünün açıldığı, yine Muğla-Milas Mandalya körfezinde olduğu gibi bazı alanların ise beton lobisinin istemleri çerçevesinde imar  rantı ve talanına açıldığını hatırlatırız” şeklinde konuştu.

“KAÇAK KUYU AÇIMININ ÖNÜ AÇILDI”

Çatalkaya, mevzuata uygun olmayan, keyfi görüşlerin olduğunu belirterek, “Kaçak kuyuların açılması, kontrolsüz yeraltı suyu kullanılmasının Konya gibi illerde ne tür sonuçlar doğurduğu ortadayken Muğla il sınırları içerisinde DSİ tarafından havza etüdleri yapılmadan sadece yeraltı suyu arama belge müracaatlarındaki yoğun talebi durdurma için keyfi saha kapatma işlemleri yapılarak kaçak kuyu açımının önünün açıldığı hatta teşvik edildiği belirtmek isterim. Yine Muğla il sınırları içerisinde doğal sit ve ÖÇK alanlarında yeraltı suyu temini amaçlı izin işlemlerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliğine bağlı TVK kurullarında bilimsel-teknik ve mevzuata uygun olmayan keyfi görüşlerin verildiği görülmektedir” dedi.

“DSİ VE MUSKİ MEVZUATI KAMU YARARINI GÖZ ÖNÜNDE TUTARAK YÜRÜTMELERİ GEREKİR”

Açıklamanın sonunda ise şu ifadelere yer verildi:

“Ülkemiz genelindeki tüm bu olumsuz gelişmelerin yanı sıra İlimiz özelinde Su yönetimiyle doğrudan ilgili kurumlar DSİ ve MUSKİ başta olmak üzere su mevzuatının öngördüğü şekilde iş ve işlemlerini kamu yararını da göz önünde tutarak yürütmeleri gerekmektedir. Sonuç olarak su kısıtı yaşayan, küresel iklim değişikli etkilerini her geçen gün daha fazla hisseden ülkemizde; jeoçeşitliliğimizi oluşturan denizlerimize, kıyı alanlarımıza, deltalarımıza, sulak alanlarımıza, göllerimize, nehir, çay ve derelerimize daha fazla sahip çıkma, su varlığımızı koruyarak gelecek nesillere aktarmak durumundayız. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası jeoçeşitliliğimizi oluşturan kaynak ve varlıklarımıza sahip çıkılmaya devam edecektir.”