***Akbelen ormanlarında yaşanan ağaç kesimleri hakkında açıklamalarda bulunan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Akbelen’de yaşananların kenti derinden yaraladığını ve maden işletme iznini iptali için hukuki mücadeleyi sürdürdüklerini söyledi.
Muğla Büyükşehir Belediyesinin Milas Akbelen bölgesinde Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. tarafından başlatılan maden işletme faaliyetleri için açılan davaya müdahil olmak istediği ve bu isteğin kabul edilerek dava sonucunda yargı tarafından yürütmenin durdurulduğu öğrenildi. Yürütmeyi durdurma kararı bilirkişi raporu sonrası Mahkemenin 01.12.2022 tarihli kararı ile iptal edilerek maden işletme ve ağaç kesimlerine başlandığı, Büyükşehir Belediyesi tarafından maden işletme izninin iptaline yönelik hukuki sürecin sürdüğü belirtildi.
BÜYÜKŞEHİR DAVAYA MÜDAHİL OLDU, AKBELEN İÇİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ÇIKTI
Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. tarafından Milas Akbelen’de orman kesimi yapılması büyük tepkilere neden oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı’nın onayına dayanarak yapıldığı iddia edilen maden çıkarma faaliyetleri ve bu faaliyetlerin Akbelen Ormanındaki ağaçların ve bitki örtüsüne büyük zarar vereceği belirtildi. Ayrıca işletmenin Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeliği kapsamında hiçbir değerlendirme yapılmadan mevzuata aykırı olarak yürütüldüğü belirtilerek, yürütülen faaliyetlerin neden olacağı geri dönülemez çevresel, ekolojik, ekonomik ve sosyokültürel tahribatları önlemek amacıyla maden çıkarma ve ağaç kesimi faaliyetlerinin durdurulması ile ilgili gerekli hukuki iş ve işlemlerin yapılması talebinde bulunuldu.
Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi, “Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği” tarafından Orman Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığına 28 Kasım 2020 tarihinde yürütmenin durdurulması ve iptali için açılan davaya davacı yanında müdahil olma talebinde bulundu ve bu talebi kabul edildi.
YARGIDAN KAMU YARARI OLMADIĞI GEREKÇESİYLE YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ÇIKMIŞTI
Yürütmeyi Durdurma Kararı, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle iptal edildi.
Muğla 1. İdare Mahkemesi tarafından 7 Aralık 2021 tarihinde maden faaliyetleri için yürütmeyi durdurma kararı verildi. Mahkemece, Akbelen Ormanlarının maden sahasına açılması neticesi tekrar rehabilitasyonun mümkün olup olmadığı, santralin alternatif kömür sahasına sahip olup olmadığı konularının değerlendirilerek üstün kamu yararının ortaya konması talebi ile bilirkişi raporu hazırlanması istedi. 8 Ağustos 2022’de bilirkişi tarafından keşif gerçekleştirilirken, keşif raporu sonucunda mahkemenin 01 Aralık 2022 tarihli kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından itiraz edilirken, İzmir Bölge İdare Mahkemesi itirazın reddine karar verdi. Ret kararına tekrar itiraz edildi, ancak Muğla 1.İdare Mahkemesi 22 Haziran 2023 tarihinde ara karar ile yürütmenin durdurulması isteminin 2.kez reddine karar verdi.
Hali hazırda ise Tarım ve Orman Bakanlığının Akbelen Ormanında maden işletme izni verilmesine ilişkin işlemin iptali ile ilgili hukuki süreç devam ediyor.
Akbelen ormanlarında yaşanan ağaç kesiminin sadece çevreyi değil su kaynaklarını da olumsuz etkilendiğini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla’nın orman alanlarının %65’inde maden arama ruhsatı olduğunu ve tüm bu olumsuzluklara karşın kenti korumak için mücadele ettiklerini söyledi.
Başkan Gürün, “Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor dönemde Muğla’mızın ağaç kesimleriyle anılarak gündemde kalıyor olması ülkemiz ve kentimiz adına bizi de üzüyor ve çok derinden yaralıyor. Kamuoyuna Akbelen ormanlarında ağaçların kesilmesi üzerinden yerleşen ve hukuki olarak bizim de müdahil olduğumuz bu konuyu yalnızca ağaç kesimi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Muğla’nın %68’i ormanlardan oluşuyor ve yapılan araştırmalara göre bu orman arazilerinin yaklaşık %65’ine maden arama ruhsatı verilmiş durumda. Madencilik ülkelerin refahı ve ekonomik döngünün sürdürülebilirliği açısından önemli bir sektör ancak insanların hayati ihtiyaçlarına ve doğanın döngüsüne zarar vermediği sürece. Akbelen ve benzer yerlerde yapılan madencilik çalışmaları maalesef en çok su kaynaklarını etkiliyor. Su kaynaklarının kirlenmesi bir yana tamamen yok olmasına da neden oluyor. Bu günlerde daha ağır hissetmeye başladığımız su kaynaklarının yetersizliğinin eğer gerekli tedbirler alınmazsa önümüzdeki yıllarda çok daha ağırlaşacağını düşünüyorum. Bu yüzden Su Bakanlığı kurulmasının gerekliliğine her platformda dikkat çekiyorum. Su Bakanlığı kurulmalı ve madencilikle ilgili bütün ruhsat ve diğer izinler nihai olarak Su Bakanlığınca onaylanır hale gelmeli.
“HÜKÜMET TARAFINDAN ATILMIŞ BİR ADIM OLMAMASI ENDİŞE VERİYOR”
“Tabiki bir de işin termik santraller ve yıllardır bu santralden ekmeğini kazanan, evini geçindiren emekçilerimiz ile ilgili de boyutu var. Ülkemiz 2053 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek ve sıfır emisyon hedefine ulaşmak için Paris Anlaşmasını imzaladı. Çevre için büyük önem taşıyan bu anlaşma doğrultusunda termik santrallerin kademeli olarak kapatılarak temiz enerjiye dönülmesi amaçlanırken hükümet tarafından bu yönde atılmış herhangi bir adım veya uygulamaya konan bir takvimin olmaması endişe veriyor. Tabi bunu yaparken kimseyi işinden etmeyecek şekilde bir yasal düzenleme yapılarak termik santrallerde görev yapan emekçilerin hiçbir hak mahrumiyetine uğramayacağı şekilde farklı kurumlarda ve yerel yönetimlerde istihdam edilmesine yönelik tedbirler de alınması gerekiyor.”
“HER TÜRLÜ HUKUKİ MÜCADELEYİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
“Sonuç olarak Akbelen olayı yalnızca ağaç kesimiyle sınırlandırılamayacak kadar önemli ve bir an evvel ülke genelinde tedbirler alınmasını gerektirecek su, çevre ve insan etkileri olan sorunların bizim kentimizdeki bir yansımasıdır. Dün Kaz Dağları bugün Akbelen yarın farklı bir yer. Tartışılması gereken konu farklı noktalardaki spesifik olaylar ve işlemler değil suyumuz, doğamız ve insanımız zarar görmeden yapılması gereken acil bir sistem değişikliği ve düzenlemedir. Biz her zaman olduğu gibi yine çevremiz, suyumuz ve insanımız için her türlü gelen hukuki mücadeleyi vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.