Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Muğla Yerel yönetimler boyutunda maalesef hak ettiği ilgiyi görmüyor’’ diyerek yerel yönetimleri hedef tahtasına koyduğunu ifade eden Özcan, ‘’Bu konuşma 31 Mart seçimlerinde elde ettiğimiz zaferi sindiremeyen iktidarın içinde bulunduğu ruh halini çok açık şekilde ortaya koymuştur. Muğla’da Büyükşehir’i yeniden ve 13 ilçenin 11’ini alarak zafer kazanmış partimize yönelik söylemleri eleştiri sınırını aşan ifadelerdir” dedi.

Özcan sözlerine şöyle devam etti; “Sayın Erdoğan Sivil Toplum Kuruluşları, Kanaat Önderleri ve Muhtarlar Buluşması’nda yaptığı konuşmada, “Biz bir taraftan turizmde gaza basarken yerel yönetimler tarafında tam anlamıyla bir atalet hatta sabotaja varan bir duyarsızlık görüyoruz” dedi. Cumhurbaşkanlığı makamının ağırlığı ile bağdaşmayan bu ifadeler, siyasi nezaketten uzak, muhalefetin de bu ülkenin asli sahibi olduğunu unutan kibirli ifadelerdir. Biz Muğlalılar, ekmeğini turizmden, kültürel mirasımızdan, tarımdan çıkaran bir kentin evlatlarıyız. Kendi ekmeğimize sabotaj yaptığımızı iddia etmek nasıl bir akıl tutulmasıdır? Bu nasıl bir siyasi hırstır? Turizmcinin, emekçilerinin, kentimize gelen turistlerin sorunlarını çözmek için, yeri geldiğinde en ağır eleştiriyi, yeri geldiğinde en yapıcı önerileri gündeme getiriyoruz. Hodri meydan! Eğer turizmi büyütmek istiyorlarsa Muğla gibi turizm kentlerine nüfus artışının yaşandığı aylarda, nüfus artış oranına göre ek kaynak versinler. Konaklama vergisinden gelen geliri yerel yönetimlere versinler.

“ BODRUM'DAKİ SU SORUNUNUN SORUMLUSU İKTİDARDIR!”

 Sayın Erdoğan konuşmasında “Bodrumdaki su sorununu çözmek DSİ'nin görevi değildir” dedi ve ’ni suçladı. Ancak mevzuat açık: Suyu DSİ temin edecek, belediyeler depolayacak ve dağıtacak. Bodrum’da sorun depolama sorunu mu? Değil. Dağıtım sorunu mu? Değil. Su temin sorunu. Bu kimin görevi? DSİ’nin. Mevzuat bu kadar açıkken Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın, sırf siyasi karalama saikiyle Büyükşehir Belediyemizi suçlaması bir gaflettir. Muğla Büyükşehir Belediyesi

Menteşe ekipleriaşırı yağışta 50 personel 7 iş makinası ile sahadaydı Menteşe ekipleriaşırı yağışta 50 personel 7 iş makinası ile sahadaydı

“BİLİRKİŞİ DSİ’yi KUSURLU, BELEDİYEMİZİ HAKLI BULDU!”

Gelelim Bodrum’a dair sürecin nasıl işlediğine. “Bodrum Yarımadası Acil İçmesuyu Projesi İçmesuyu Tesisleri ve İsale Hattı 1. Kısım” 2011 tarihinde tamamlandı. Eksik ilave işler 2014’ün sonunda tamamlandı. Ancak, Muğla Büyükşehir Belediyesi, yapılan hatların devralınacak durumda olmadığını belirterek, işi yargıya taşıdı. Gerekçeler şunlardı: planlama esnasında nüfus ve su ihtiyacı tespitlerinin hatalı olduğu, ve uygun olmayan boru seçimi yapıldığı. Açılan davaya istinaden 2 Aralık 2020 tarihinde bilirkişi incelemesi yapıldı. Bilirkişi raporunda açıkça, DSİ’yi kusurlu buldu, yapılan imalatın ve kullanılan malzemelerin uygun olmadığı belirtildi. Raporda, Büyükşehir Belediyesi’nin hatalı olduğuna dair bir cümle yok! Dava hala sürüyor.

 “BODRUM'A GELEN 100 LİTRE SUYUN, 37,6 LİTRESİ HEDEFE ULAŞMIYOR”

Büyükşehir Belediyemiz bu tespitleri yapmıştı. Sonuçta ne oldu? Yarımadanın tamamını çevreleyen 53,27 km. uzunluğundaki ana isale ile 49,07 km uzunluğundaki depo bağlantı hatlarında 2011 yılından bu yana 3 binin üzerinde arıza meydana geldi. Geldiğimiz noktada, Bodrum’a ulaşan suda kayıp kaçak oranı %37,6. Yani Bodrum’a gelen 100 litre suyun, 37,6 litresi hedefe ulaşmıyor. Boşa gidiyor bu su. Kullanamıyoruz. Neden açık, Belediyemiz söylemişti: bu hatlar uygun değil diye.

“NEDEN BODRUM'U CEZALANDIRIYORUNUZ?”

Peki burada bırakıldı mı? Yani, “yahu zaten DSİ kötü hatlar verdi, su boşa giderse gitsin” mi dendi? Hayır, Belediyemiz gitti kredi buldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Bodrum içme suyu hattının ve kentin farklı ilçelerinde kayıp kaçağın önlenmesi için yapılacak olan hat yenileme çalışmaları nedeniyle yurtdışı kredi kuruluşlarından 63.5 Milyon Avro kredi buldu. Bu kredi hala Cumhurbaşkanı’nın onayını bekliyor. Yatırım programına alınmıyor. Sayın Erdoğan, eğer, Bodrum’un su sorunu, sizin için bir siyasi propaganda malzemesi değil de, bu ülkenin, yani hepimizin, çözülmesi gereken bir sorunuysa bu krediyi neden onaylamıyorsunuz? Neden Bodrumluyu cezalandırıyorsunuz?

“YILLARDIR SANDRA PROJESİNİ NEDEN ASKIDA TUTTUNUZ?”

Sayın Erdoğan konuşmasında, Sandras İçme Suyu Projesi’ni yatırım programına aldıklarından bahsetti. Sandras İçme Suyu Projesi zaten 2019’da yatırım programına girmişti. Ancak iz ödenek konularak (yani programdan çıkarmamak için sembolik ödenek verilerek) deyim yerindeyse askıda tutuluyordu. DSİ 2019 yılı itibari ile planlama çalışmalarını tamamladığını MUSKİ’ye bildirmişti. Herhangi bir ilerleme sağlanamadı. “Yatırım programına aldık” diye doğru olmayan bilgiler vermek yerine, bugüne kadar bu projeyi neden askıda tuttuklarını açıklamalılar. Ancak MUSKİ özkaynakları ile yaptığı çalışmalarla Menteşe’nin kısa ve orta vadede tüm su ihtiyacı karşılayacak bir sistemi devreye alarak su kesintilerini sonlandırmıştır.

“9 YILDIR BODRUM-YALIKAVAK YOLUNU BİTİREMEDİLER”

Sayın Erdoğan Bodrum Yalıkavak Yolu’nu kalan 7 kilometresinin ihalesini yaptıklarını, seneye onu bitireceklerini söyledi. Bu yolun inşaatı Karayolları tarafından 2015 yılında başlatıldı. 2016’da şçeşitli davalar nedeniyle inşaatına ara verildi. 9 yıllık aranın ardından ve 2023 genel seçimleri öncesi yapımına yeniden başlanılan yolda, seçim sonrasında çalışmalar tekrar durdu. Temmuz ayında üzerindeki esnaf toplu açıklaması yaparak, yolun bitirilmemesinin işlerini kötü etkilediğini ve işyerlerini kapatmak zorunda kaldıklarını belirtti. Konuşmasında “muhalefetin lakayt tavrı” gibi ağır bir suçlama yer alan Erdoğan’a hatırlatmak isteriz ki, kendi iktidarı 9 yıldır bir yolu bitiremedi! Sayın Erdoğan AKP’nin Muğla İl Kongresi’nde ise, Muğla'ya son 22 yılda yapılan yatırımları lütufmuş gibi anlattı. Bu yatırımlar merkezi hükümetin görevi olan yatırımlardır. Bizim vergilerimizle yapılan yatırımlardır. Önemli olan bu yatırımları yapmak değil, adil yapmaktır. Adil mi yapılıyor bu yatırımlar? 2023 Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programına göre, Muğla merkezi bütçeye 7 lira 30 kuruş verdi, 1 lira yatırım aldı. 2024 yılında 8 lira 9O kuruş verdi, 1 lira yatırım aldı. Adaletsiz rakamlar ortada. Marifet yatırım yapmak değil, hak edilen yatırımları yapmaktır. Kent Tv