Gündem

Genç İHH'dan Filistin açıklaması

Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları çeşitli gerekçelerle yıkıp her yıl yüzlerce Filistinlinin evsiz bırakıldığını dile getiren Muğla Genç İHH Başkanı Yahya Yıldırım yazılı bir açıklama yaptı.Yahya yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:“Topraklarından hukuksuz bir şekilde zorla koparılan Filistinli aileler, Siyonist yerleşimcilerin işgali ve açtığı davalar nedeniyle yıllardır İsrail'in zorunlu göç...

Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları çeşitli gerekçelerle yıkıp her yıl yüzlerce Filistinlinin evsiz bırakıldığını dile getiren Muğla Genç İHH Başkanı Yahya Yıldırım yazılı bir açıklama yaptı.

Yahya yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Topraklarından hukuksuz bir şekilde zorla koparılan Filistinli aileler, Siyonist yerleşimcilerin işgali ve açtığı davalar nedeniyle yıllardır İsrail'in zorunlu göç tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. İsrail’in Filistinlileri evlerinden ve yerlerinden etme projesi siyasi bir plandır. İsraillileri korumayı ve karşılığında Filistinlileri yerlerinden etmeyi amaçlamaktadır. Bu yaşananlar, bir tür etnik kökene bağlı yerinden edilme ve savaş suçudur. Filistinliler, kendi topraklarında ekonomik kriz ve Coronavirüs salgını ile mücadele ederken bir yandan da hukuksuz işgalle evlerinden ve yurtlarından edilmektedir. Uluslararası hukukta, işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm Yahudi yerleşim birimleri gayrimeşru kabul ediliyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 13, Batı Şeria’da ise 250’den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerleşim birimlerinde 650 binden fazla Yahudi yerleşimci yaşıyor. İsrail’in sistemli işgal politikası sonucunda Doğu Kudüs’ün yüzde 35’i zorla istimlak edilmiş ve sadece yüzde 13’ünde Filistin yerleşimine müsaade edilmektedir. Yüzde 20 oranında olan yeşil alan ise Siyonistlerin elinde ve kontrolünde bulunmaktadır. Kudüs’teki Müslümanlar, işgalin birebir muhatabı ve mağdurudur. Uzun yıllardır devam eden baskı siyaseti ağırlaşarak sürmektedir. Filistinlilerin topraklarının müsaderesi, evlerinin yıkılması, Yahudi yerleşim yerlerinin inşası, ikamet ve ruhsat işlemlerinde Müslümanlara ayrımcılık yapılması sonucu, Kudüs’te demografik yapı Yahudi yerleşimcilerin lehine değişmektedir. Yahudi nüfus 1948 öncesinde, Kudüs nüfusunun yüzde 10’unu oluştururken, bu oran hali hazırda yüzde 70’e ulaşmıştır. Bunda ekonomik kısıtlamalar, utanç duvarı ve Müslüman halka yönelik baskı siyasetinin artması sonucu yaşanan zorunlu göçler etkili olmuştur.”

“KUDÜS ÖZGÜR OLUNCAYA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ” Sivil inisiyatiflerin ve hukukçuların başını çektiği küresel bir mücadele yürütülmesi gerektiğini belirten Başkan Yıldırım, “BM, UNESCO, İİT nezdinde yürütülen süreçlere ilave olarak tüm insanlar ve uluslararası kurumlar birlikte hareket ederek Siyonistlerin oldubittilerini önleyecek girişimleri artırmalıdır. İsrail’in hukuk ihlalleri, uluslararası yargının ve özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkisindeki suçlar kapsamına girmektedir. İsrail, hukuksuz işlemleri için uluslararası kamuoyu önünde yargılanmalıdır. Hukuksuz işgal durdurulmalı, evlerin yıkımlara son verilmeli, yeni ev yapma ve restorasyonun önündeki engeller kaldırılmalıdır. İsrail, BM komitelerinden ve üye olduğu tüm uluslararası kurum ve kuruluşlardan çıkartılmalıdır. Uluslararası adaleti ve hukuku uygulayacak mekanizmaların geliştirilmelidir. Adil barış ve istikrarı sağlamak için Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etmeleri ve bağımsız devletlerine kavuşmaları sağlanmalıdır. Kudüs özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.