Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ece Aydoğ “Hastalar genellikle stresle ağrılarının tetiklendiğini, nem ve rutubetin ağrıyı artırdığını, bulutlu havaların iyi gelmediğini, güneşli havalarda şikayetlerinin azaldığını, uyusalar bile sabah dinç kalkamadıklarını hatta dayak yemiş gibi kalktıklarını söylüyorlar” diyor. Dünyada her 100 kişiden 5’ini etkileyen, kadınlarda erkeklerden daha sık rastlanan fibromiyaljiye, genetik ve çevresel etkenlerin yanı sıra sağlıksız alışkanlıkların da yol açabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydoğ, özellikle masa başında bilgisayar karşısında uzun saatler çalışanları yoğun şekilde etkileyen bu ağrıların, kişinin psikolojisini ve sosyal ilişkilerini de bozduğunu söylüyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ece Aydoğ, fibromiyaljide dikkat edilmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Alışkanlıklar doğrudan etkiliyor!
Fibromiyalji genetik etkenlerin yanı sıra, çoklu vitamin eksiklikleri ve hormonal değişikliklerle ortaya çıkabilirken, günlük yaşamda bazı yanlış alışkanlıklar da hastalığa zemin hazırlayabiliyor ya da doğrudan ağrıları tetikliyor. Özellikle; az uyumak, egzersizde aşırıya kaçmak, sigara içmek, gün boyu masa başında bilgisayar karşısında mola vermeden/bel ve sırtı rahatlatmadan çalışmak, rutubetli ve soğuk ortamlarda kalmak, stresi yönetememek ve sağlıksız beslenmek bu hataların başında geliyor.
Stresle yakından ilgili!
Hastaların en çok boyun, sırt ve bel ağrılarından şikayet ettiklerini belirten Prof. Dr. Ece Aydoğ “Ağrılar bazen belin aşağısı ya da yukarısı, bazen vücudun sağ ya da sol yarısı, bazen de tüm vücutta hissediliyor. Hastalarımız ağrıların genellikle stresle tetiklendiğini belirtiyor ki, yapılan araştırmalar da stresin fibromiyaljiyi tetiklediğini ya da doğrudan hastalığa yol açabildiğini gösteriyor. Stresi azaltmak, hiç değilse yönetmeyi öğrenmek, depresyonla başa çıkabilmek, gerekirse uzman desteği almak bu ağrıların azalmasında önemli rol oynuyor” diyor.
Tedaviyi mutlaka doktor yapmalı!
Fibromiyalji hayatı tehdit eden bir hastalık değil ancak yaşam kalitesini çok büyük ölçüde düşürüyor. Fibromiyaljinin tedavi edilmediğinde; kişinin hem evde hem işteki konsantrasyonunu bozduğunu, günlük yaşam aktivitelerini kısıtladığını belirten Prof. Dr. Aydoğ, tedavinin mutlaka doktor tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Fibromiyalji tedavisi zor olan; iltihabi, romatizmal olmayan kronik, tekrarlayıcı bir hastalıktır. Tedavi süreci mutlaka doktor kontrolünde ilerletilmelidir. Yanlış ve gereksiz tedaviler hastalığın daha komplike hale gelmesine neden olur, maddi ve manevi kayıplarla sonuçlanır.”
Tek başına ilaç tedavisi yetersiz kalıyor!
Fibromiyaljinin tedavisi; ilaçla ve ilaç dışı yöntemlerle yapılıyor. Prof. Dr. Ece Aydoğ, hastalığın tedavisinde tek başına ilaç kullanımının yeterli olmadığını belirterek “Şikayetlerinize göre en uygun ilaç tedavisi doktorunuz tarafından planlanacaktır. Tek başına ilaç tedavisi yetersiz kalmaktadır. İlaç dışı tedaviler egzersiz (aerobik egzersizler, kas kuvvetlendirme egzersizleri, su içinde yapılan egzersizler, gurup çalışmaları), uyku terapileri, stres yönetim terapileri vb içermektedir. Her birey farklı olduğundan fibromiyaljinin tek bir tedavisi yoktur. Tedavi adım adım olmalıdır” diyor.
Bu önlemlerle korunabilirsiniz!
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ece Aydoğ, “fibromiyaljiden korunmak için; düzenli egzersiz yapmak, yüzme, yürüyüş, bisiklet gibi düşük etkili aeorobik egzersizler tercih etmek faydalıdır. Yoga da beyin ve vücut arasındaki iletişimi düzenleyerek korunmaya destek sağlar. Yeterli ve kaliteli uyumak, sağlıklı beslenmek, sigaradan uzak durmak, masa başında sağlıklı duruşa sahip olmak, bilgisayar karşısında uzun süre kesintisiz çalışmayıp ara ara mola vermeyi ihmal etmemek, stresi yönetmeyi öğrenmek ve bazı gevşeme tekniklerinden faydalanmak da fibromiyaljiden korunmada önemli unsurlardır” diyor.