EVLİLİK SİZE GÖRE BAŞARI ONA GÖRE DEĞİL

Bu haftaki yazım kısa ve öz.
Çünkü bazı şeyleri uzun cümleler ile gündelik hayatta anlatmak pek işe yaramıyor bazen. Ki yüz defa kurduğunuz uzun uzun cümleleri, aynı kişilere 101. defa kurmak zorunda kalabiliyorsunuz.
Ben de bu defa yazı ile daha öz anlatmayı deneyeceğim.

Hem ne demişler "söz uçar yazı kalırmış."

Neyse başlıyorum o zaman;

Öncelikli olarak evlenmemiş insanlara evlenememiş muamelesi yapmayın.

"Ayy canım artık sen de evlen, çocuğun olsun" gibi cümleler kurmaktan vazgeçin.
Sanki herkesin hayali evlenip çocuk yapmak gibi davranmayın.
Bu sizin hayaliniz, onun değil.

Evliliği bir başarı olarak gördüğünüz için, evlenmemiş olanlara başarısız gibi bakmaktan vazgeçin.
Evlilik size göre başarı, ona göre değil.

Evlilik için geldiğini ya da geçtiğini düşündüğünüz yaş, yalnızca sayısal bir yanılgı.
Toplumun dayatması.
Bu dayatma size göre doğru olabilir, ona göre değil.

"Ama biyolojik olarak yaşın geçiyor, çocuğun olmaz" ları sürekli hatırlatmaktan vazgeçin.
Emin olun sizin kadar o da biliyor, biyolojik olarak neyin ne olduğunu.
Bir sorun bakalım önce, bir çocuğa sahip olmak istiyor mu diye.

Evliliğin yegane amaçlarından biri size göre çocuk sahibi olmak olabilir, ona göre değil.

İnsanları önce evlilik ile ilgili darlayıp hemen ardından "şimdiki aklım olsa evlenmezdim" gibi cümleler kurmayın.

Samimi olun.

Komik olmayın.

Bir salın insanları.

Kendi inançlarınızı, kendi takviminizi, kendi değerlerinizi, kendi hedeflerinizi ve daha nicelerini başkalarına dayatmaktan vazgeçin.

İnsanların tercihlerine saygı duymak bu kadar zor olmamalı.

Nasıl ki evliliği tercih etmemiş olan bir insanın, evli bir insanın seçimini yargılaması, saygısızlık ve had bilmezlik ise tam tersi de aynı oranda saygısızlık ve had bilmezliktir.

Bilin istedim.
Özellikle de haddinizi!