EBEVEYNİN SINAV SÜRECİ İLE İMTİHANI

Bu haftaki yazım, geçen haftaki yazımın devamı niteliğinde. Geçen hafta “Ebeveyn Tutumları ve Sınav Kaygısı” başlığı altında ebeveynlerin tutumlarından ve sınav sürecinde çocuğu nasıl etkileyeceğinden bahsetmiş ve ebeveynin kendinde neleri fark etmesi gerektiği üzerinde durmuştum.

“Çocuklarının sınav kaygısını azaltmaya yönelik ebeveynlerin yapması gerekenleri bir başka haftaya bırakarak, kaygısız günler diliyorum”  diyerek de yazımı sonlandırmıştım.

Bu hafta kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

O halde “sınav döneminde çocuklarınızın kaygı düzeyini azaltmak için daha başka neler yapabilirsiniz?” sorusuyla devam edelim.

***

* İlk olarak çocuğunuzdan beklentileriniz noktasında gerçekçi olmayan çalışın ve bu gerçeklikte davranmaya özen gösterin. Beklentileriniz ile çocuğunuzun ilgi alanı ya da kapasitesi arasında aşırı bir fark var ise bu durum, çocuğunuza kendisini eksik hissettirecek ve çocuğunuzun kaygı düzeyinin artmasına sebep olacaktır.

* Pek çoğumuz komşu çocuklarıyla kıyaslanarak büyümüş olabiliriz, belki de yapmayı en iyi bildiğimiz şey bu olabilir. Ama çocuklarınızı başka çocuklarla kıyaslamayın. Kıyaslanma hali çocuğunuzu negatif yönde etkiler.

* Aynı şekilde çocuğunuzu motive ettiğinizi, onu hırslandırdığınızı düşünerek söylediğiniz “bu kadar çalışmayla kazanamazsın“ gibi cümleler kurmamaya özen gösterin. Bu tarz cümleler çocuğunuzun daha fazla çalışmasına değil kaygı düzeyinin artmasına neden olacaktır.

* Ebeveyn olarak size düşen görev, onun kaygı düzeyini arttırmak ya da tam aksine kaygısını tamamen ortadan kaldırmak olmamalı. Çocuğunuzun kaygıyla başa çıkmasına yardımcı olurken kaygıyı tamamen ortadan kaldırmaya çalışmamalı, kontrol edilebilir seviyeye çekmesine yardımcı olmalısınız. Çünkü belirli bir seviyedeki kaygı, performansın yükseltilmesi noktasında yardımcı olur.

Bu bağlamda çocuğun yaşadığı ya da yaşacağı iki tür kaygıdan bahsetmek mümkündür;

İlki; gerçek ve akılcı bir temele dayanan rasyonel kaygıdır, belirli bir seviyeye kadar normaldir ve faydalıdır.

İkincisi ise; çevreyle bağlantılı olan, gerçekçi ve akılcı bir temele dayanmayan rasyonel olmayan kaygıdır. Ebeveynin yanlış tutumları ise bu ikinci tür kaygıda oldukça etkilidir.

* Çocukların sosyal ihtiyaçları göz ardı etmeden zaman yönetimi konusunda onlara yardımcı olmaya çalışın. Çünkü pek çoğunu kaygılandıran en önemli sebeplerden biri de sınava yeterince çalışamadıkları düşüncesidir.

* Pek çoğunuzun sınav sürecinde hem manevi hem de maddi anlamda fedakarlık yapıyor olduğu muhakkak. Ancak bunu sürekli dile getirmekten kaçının. Eğer sürekli dile getirirseniz, çocuk kendisini ebeveyninin bu fedakarlıklarına yanıt vermek zorunda hisseder. Bu his ise çocuğun daha fazla kaygılanmasına sebep olur.

* Son olarak sonuçtan çok sürece odaklanmaya çalışın ve çocuğunuzun çabasını takdir edin. Sınavların onun kişiliğini değerlendiren bir ölçüt olmadığını da ona sık sık hissettirin. Böylelikle sınavın bir araç olduğunu, süreçte ise gösterilen çabanın da takdire değer olduğunu görecek ve kendisini değerli hissedecektir.

Çocuklarınıza verebileceğiniz hediyenin ömürlük olanı ise bu değerlilik hissi olsa gerek.