Erdoğan, "Grup kürsüsünden sarf ettiği sözler ertesi gün kendi belediye başkanı tarafından yalanlanan bir genel başkanı muhatap alacak değilim." dedi. Cemal Enginyurt'un CHP'ye katılmasına da değinen Erdoğan, "Adı fırıldağa çıkmış bir kifayetsize rozet taktı. Bize attıkları çamur kendilerine bulaştı. Böyle birini biz nasıl ciddiye alalım? " ifadelerini kullandı. Erdoğan, Suriye'deki çatışmalar sonrası Aleviler üzerinden provokasyona soyunanları da uyardı, "Özellikle Alevi canlarımız konusundaki ayrımcı ve zehirli dili terk etmeye çağrıyorum. Suriye'deki ateşi ülkemize taşımaya çalışmaktan artık vazgeçin" dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, Mansur yavaş'ın Özgür Özel'i yalanlamasına atıfta bulundu, "Grup kürsüsünden sarf ettiği sözler ertesi gün kendi belediye başkanı tarafından yalanlanan bir genel başkanı muhatap alacak değilim." dedi.
Erdoğan, Özgür Özel'in AK Parti'ye katılan Serap Yazıcı'yı hedef almasına da değindi, CHP liderine Cemal Enginyurt üzerinden yüklendi. Erdoğan, "Adı fırıldağa çıkmış bir kifayetsize rozet taktı. Bize attıkları çamur kendilerine bulaştı. Böyle birini biz nasıl ciddiye alalım? Kürsüden ettiği lafların altında kendisi ezildi. Tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı." dedi.
"BÖLGEMİZ ZORLU BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR"
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Suriye'de mezhep temelli fitne ateşi yakılmaya çalışılıyor. Bölgemiz zorlu bir süreçten geçiyor.
Ramazan-ı Şerif boyunca AK Parti teşkilatları olarak iyilik ve kardeşlik seferberliğine hız verdik. Teşkilat Başkanımız, teşkilatımızın her kademesi için kapsamlı bir çalışma hazırladı. Kadın kollarımız bu mübarek günlerini değerlendirmek için seferber oldular. Belediyelerimiz, fakir fukaranın elinden tutarak örnek faaliyetlere imza atıyorlar. Kızılay'ımız, AFAD'ımız, derneklerimiz, vakıflarımız da seferber olmuş durumda. Afrika'dan Türkistan'a kadar gönül coğrafyamızın her köşesinde milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Biz de, şehit ailelerimizden, güvenlik güçlerimizi, Filistinli muhacirlerden, büyükelçilere kadar çok farklı kişilerle soframızı paylaşıyoruz. Yani hep beraber 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif'i muhtevasına uygun şekilde layıkıyla idrak etmeye çalışıyoruz. Kalan günleri de en güzel şekilde değerlendireceğiz, vatandaşlarımızla bir arada olacağız. Bunları yaparken başkaları gibi şov peşinde olmayacağız. 3 liralık hizmetin reklamına 5 lira harcamayacağız. Biz reklam ve şov yapmanın değil, gönüller kazanmanın, gönüllere girmenin peşindeyiz.
Türkiye olarak sadece iyilik sancağını değil, barışın huzur veren iklimini dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz. Türkiye'yi bölgesinin istikrar kaynağı olmasının da önüne geçirerek, barış diplomasisinin merkez üslerinden biri haline getiriyoruz.
"ÜLKEMİZDE BİR KAOS YARATILMAK İSTENİYOR, BUNU DA ÜLKENİN ANAMUHALEFET PARTİSİ YÜRÜTÜYOR
Bugün İstiklal Marşı'mızın kabulünün 104'üncü seneyi devriyesini kutluyoruz. Merhum Mehmet Akif'i rahmetle yad ediyorum. İstiklal Marşı'mız sıradan bir marş da, şiir de değildir. İstiklal Marşı, milletimizin kahramanlığının, necipliğinin kelimelere harf harf işlenmesidir. İstiklal Marşı'nın bir diğer önemi de İstiklal Harbi'nin sürdüğü sırada yazılmış olmasıdır. İstiklal Marşı'mız Türk Milleti'nin ortak paydası nedir sorusunun da en net cevabıdır.
Yıllarca bizi, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-Antilaik diye ayıranlar şimdi başka senaryolar peşinde koşuyorlar. Milletimize kirli bir pusu kuruluyor. Birlikte yaşama irademize alçakça bir suikast yapılıyor. Çarpıtma ve provokatif açıklamalarla Türkiye'de yei bir kaos yaratmak istiyorlar. Bunu ise ülkenin anamuhalefet partisi yürütüyor.
"CHP, ÜLKEMİZ AÇISINDAN OLDUKÇA TEHLİKELİ YERLERDEN SİYASET YAPIYOR"
Günlük siyasi tartışmalara Ramazan-ı Şerif nedeniyle girmeyeceğiz. Siyasete 1 ay boyunca farklı bir dilin hakim olması için itham ve iftiralara mecbur kalmadıkça cevap vermiyoruz. İçinden geçtiğimiz mübarek günlerde milletimizin ağzının tadı kaçmasın diye cevap vermiyoruz. Koktuğumuzdan, çekindiğimizden değil.
CHP, kendisini hesaba çekmek, özeleştiri yapmak yerine giderek nobranlaşıyor, küstahlaşıyor. Ülkemiz açısından oldukça tehlikeli yerlerden siyaset yapıyorlar.
Grup kürsüsünden sarf ettiği sözler ertesi gün kendi belediye başkanı tarafından yalanlanan bir genel başkanı muhatap alacak değilim. Partimize katılan yeni arkadaşlar ile ilgili ipe sapa gelmez cümleler kurdu. Arkadaşlarımızı seviyesiz ve nezaketsiz ifadeler ile hedef aldı, itham etti. Sonuçta ne oldu, bir hafta bile geçmeden çark etti. Kürsüden ettiği lafların altında kendisi ezildi. Tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı.
CEMAL ENGİNYURT'UN CHP'YE GEÇMESİ: ADI FIRILDAĞA ÇIKMIŞ BİRİNİ PARTİNE ALARAK ÇARKÇILIKTA SELEFİNİ ÇIRAK ÇIKARDIN
Adı fırıldağa çıkmış bir kifayetsize rozet taktı. Bize attıkları çamur kendilerine bulaştı. Böyle birini biz nasıl ciddiye alalım? Çarkçılıkta selefini çırak çıkaran bir kişiyi neden muhatap alalım? Kendisine açılan krediyi har vurup harman savurmaktadır. Sıfırı tüketmesi, selefi Bay Kemal gibi alaşağı edilmesi yakındır.
"SURİYE'DEKİ ATEŞİ ÜLKEMİZE TAŞIMAYA ÇALIŞMAKTAN ARTIK VAZGEÇİN"
Sayın Özgür Özel kusura bakmasın, kimsenin siyaset kurumunu bu seviyeye düşürmeye hakkı yoktur. Özellikle Alevi canlarımız konusundaki ayrımcı ve zehirli dili terk etmeye çağrıyorum. Suriye'deki ateşi ülkemize taşımaya çalışmaktan artık vazgeçin!
"BU YAPTIĞINIZ EMPERYALİZMİN UŞAKLIĞIDIR"
Bu ülkede Kürt de, Alevi de, demokrat da, muhafazakar da en ağır baskıyı CHP'den görmüştür. CHP, önce çıksın yaptıkları zulümden dolayı nedamet getirsin. Kabine sonrası basın toplantımızda da ifade ettim. Terörsüz Türkiye'yi sağlamaya çalışırken yeni fay hatları yaratmaya çalışmak emperyalizmin uşaklığıdır. Biz bu tezgahı 22 sene boyunca gördük.
"YAŞLI NÜFUSUMUZ İLK KEZ YÜZDE 10'U AŞTI"
Yuva demek şu kadar metrekare ev demek değildir. Yuva demek şu kadar oda demek değildir. Yuva demek, hayata dair temel eğitim ve öğretimlerin görüldüğü, mutlu anılar biriktirilen mekan demektir. Okul, ailenin yerine geçen değil. Ailede verilen değerlerin tamamlayıcısı olan bir kurumdur. Böylesi önemli bir yere sahip olan aile yapımız büyük bir saldırı altındadır. Sapkın ideolojilerin dayatılması, çocuk sayısının düşmesi, evlilik sayısı düşerken, boşanmaların artması aile yapısını zayıflatıyor, yıpratıyor.
Ülkemizde doğurganlık oranı asimetrik şekilde düşüyor. Bugün doğum oranı 1,51'e geriledi. Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken, tarihimizde ilk kez yaşlı nüfusumuz yüzde 10'un üstüne çıktı. Nüfus bakımından giderek yaşlanıyoruz.
"BU MESELE SADECE AK PARTİ'NİN MESELESİ DEĞİL, MİLLETİMİZİN BİR MESELESİDİR"
Bir diğer endişe veren tablo evlenme yaşındadır. Erkeklerde evlenme yaşı 28. İlk anne olma yaşı tarihte görülmemiş şekilde 29'un üzerine çıktı. Bu mesele AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın meselesi değildir. Bu mesele tüm milletimizin meselesidir. Aileyi korumak, ailevi değerleri yaşatmak hepimiz için milli bir görevdir.
"CHP, LGBT SAPKINLIĞININ SAVUNUCULUĞUNU YAPIYOR"
CHP'nin politikalarındaki çarpıklık giderek büyüyor. Öyle bir gaflet ve delalet haliyle karşıyız ki, Avrupa'da bile anaokullarına kadar bulaşmış LGBT sapkınlığına önlem alınıyor. CHP ise sapkın akımların savunuculuğunu yapıyor. Bunları belediyelerine kadar soktular. Aile kurumuna ihanet ettiler. LGBT ile boğuşan ülkelerden yükselen feryatları duymuyorlar. Sahte bir özgürlük kavramı ile LGBT sapkınlığının arkasında durarak zaman ayarlı bir bomba yerleştiriyorlar.
"DEM HEYETİ RANDEVU İSTERSE VERİRİM"
Grup toplantısından sonra çıkışta gazetecilere konuşan Erdoğan, "DEM parti ile görüşür müsünüz?" sorusuna "İmralı heyetine randevu isterlerse veririm" dedi.
