CHP Muğla İl Kadın Kolları Kongresi Konakaltı Kültür Merkezi’nde yapıldı. Üç adayın yarıştığı kongreye adayların konuşmaları damga vurdu.
GENÇOĞLU: “ HER YER İŞGAL ALTINDA”
Üçüncü aday Sema Gençoğlu yaptığı adaylık konuşmasında CHP ile birlikte kadınların daha güçlü, daha bilinçli olarak çevreye şiddete karşı durmasını istediğini vurguladı. Bunun için siyaset yaptığını belirten Gençoğlu: “Kadınlarla beraber olmak, kadınlarla beraber çalışmak her zaman beni daha da güçlendirmiştir. Bu arada çevre konusunda da çok duyarlıyım. Biliyorsunuz, Muğlamız her yönden yağmalanıyor, her yer işgal altında. Sizlerle beraber Akbelen’de, Deştin’de hep mücadele ettik. Her birimizin değişik yerlerde el ele, kol kola, omuz omuza yürüyüş gösterdik. İnanıyorum ki bu defa daha sağlıklı, daha mantıklı hiç kimsenin etkisinde kalmadan oy kullanacaksınız. Sizlere saygı duyuyorum. Sizleri çok seviyorum.” diye konuştu.
CHP Muğla İl Kadın Kolları adayı Gülin Yerli yaptığı konuşmada en yakın seçimde iktidar olmak istediklerini belirtti. Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater gibi isimlerin özgürlüklerine kavuşmalarını istediğini söyleyen Yerli şu ifadeleri kullandı:” İsterim ki emeklilerimiz Avrupa daki emekliler gibi huzurlu yaşasın. Çiftçilerimizin emeği, alın teri yok pahasına satılmasın. İsterim ki engellilerimize engelsiz bir dünya yaratılsın. İsterim ki çocuklarımız istismara uğramasın, korunsun, yüzleri gülsün, hiçbir çocuğumuz yatağa aç girmesin. İsterim ki ülkemde kadın cinayetleri son bulsun. Kadın kolları yönetmeliğimizde yer alan başta partili kadınlar olmak üzere kadınların siyasal yaşama eşit katılımını, temsilini gerçekleştirmek, kadınların siyasette yer almasının önündeki engelleri kaldırmak için mücadele etme sorumluluğuyla yola çıktık. “
Adaylardan Meltem Bulut yaptığı konuşmada kadın olmanın zor olduğu günümüzde hayatın her alanında kadınlara yönelik eşitsizliğin, çifte standardın olduğunu görmenin son derece üzücü olduğunu söyledi. Kadınların mücadeleleriyle dolu hayatının çok şey ifade ettiğini vurgulayan Bulut şunları kaydetti: “Her şey bir yana, siyasete girmek için bile eşinden izin almak zorunda olan, yetmezmiş gibi aile büyüklerinin de onayına muhtaç olan hanımlar eşin, dostun ne diyeceğine kadar varan mahalle baskısı ile ne yazık ki hala muhatap olmaktadırlar. Bu şartlar altında tüm engelleri aşa aşa, zorlukların üstesinden gelip omuz omuza verdiğiniz mücadele de bir de kendinizi kendi partinize kabul ettirmek için bu kadar çabalıyor olmanız haksızlık değil mi?”
